Exceedingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exceedingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exceedingly Nedir?

Exceedingly, İngilizce bir sıfattır ve “aşırı derecede” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. My boss was exceedingly pleased with my performance. (Patronum performansımdan aşırı derecede memnun kaldı.)
2. The food at that restaurant is exceedingly delicious. (O restorandaki yemekler aşırı derecede lezzetli.)
3. The movie was exceedingly boring. (Film aşırı derecede sıkıcıydı.)
4. She was exceedingly grateful for the help she received. (Aldığı yardımdan aşırı derecede minnettar oldu.)
5. The traffic was exceedingly heavy this morning. (Bu sabah trafik aşırı derecede yoğundu.)
6. The temperature outside is exceedingly hot. (Dışarıdaki sıcaklık aşırı derecede yüksek.)
7. The company’s profits have been exceedingly high this year. (Şirketin bu yılki karı aşırı derecede yüksek oldu.)
8. The hotel room was exceedingly comfortable. (Otel odası aşırı derecede rahattı.)
9. The prices at that store are exceedingly reasonable. (O dükkanın fiyatları aşırı derecede makul.)
10. The students were exceedingly quiet during the exam. (Sınav sırasında öğrenciler aşırı derecede sessizdi.)
11. The book was exceedingly long, but worth reading. (Kitap aşırı derecede uzundu, ama okumaya değerdi.)
12. The storm was exceedingly powerful, causing widespread damage. (Fırtına aşırı derecede güçlüydü ve geniş çapta hasara neden oldu.)
13. The concert was exceedingly loud, but also incredibly fun. (Konser aşırı derecede yüksek sesle çalıyordu, ama aynı zamanda inanılmaz eğlenceliydi.)
14. The team’s performance was exceedingly impressive. (Takımın performansı aşırı derecede etkileyiciydi.)
15. The colors in the sunset were exceedingly beautiful. (Günbatımındaki renkler aşırı derecede güzeldi.)
16. The house was exceedingly spacious, with plenty of room for everyone. (Ev aşırı derecede genişti ve herkes için yeterli alan vardı.)
17. The customer service at that store is exceedingly helpful. (O dükkandaki müşteri hizmetleri aşırı derecede yardımcı oluyor.)
18. The sound quality on this new stereo system is exceedingly clear. (Bu yeni stereo sisteminin ses kalitesi aşırı derecede net.)
19. The job interview was exceedingly nerve-wracking, but I think I did well. (İş görüşmesi aşırı derecede sinir bozucuydu, ama iyi yaptığımı düşünüyorum.)
20. The view from the top of the mountain was exceedingly breathtaking. (Dağın tepesinden görünen manzara aşırı derecede nefes kesiciydi.)

21. The marathon runner was exceedingly determined to cross the finish line. (Maraton koşucusu bitiş çizgisini aşırı derecede kararlılıkla geçmek istedi.)
22. The artist’s talent was exceedingly impressive. (Sanatçının yeteneği aşırı derecede etkileyiciydi.)
23. The project was exceedingly complex, requiring months of work. (Proje aşırı derecede karmaşıktı ve aylarca çalışma gerektirdi.)
24. The garden was exceedingly beautiful, with a variety of colorful flowers. (Bahçe aşırı derecede güzeldi ve renkli çiçeklerin çeşitliliği vardı.)
25. The security at the airport was exceedingly tight. (Havaalanındaki güvenlik aşırı derecede sıkıydı.)
26. The customer satisfaction rating for that company is exceedingly high. (O şirketin müşteri memnuniyeti derecesi aşırı derecede yüksek.)
27. The mountain trail was exceedingly difficult, with steep inclines and rugged terrain. (Dağ patikası aşırı derecede zordu, dik yamaçlar ve engebeli arazi ile doluydu.)
28. The museum’s collection was exceedingly impressive, with works of art from all over the world. (Müzenin koleksiyonu aşırı derecede etkileyiciydi ve dünyanın dört bir yanından sanat eserleri içeriyordu.)
29. The presentation was exceedingly informative, with detailed explanations and examples. (Sunum aşırı derecede bilgilendiriciydi, ayrıntılı açıklamalar ve örnekler içeriyordu.)
30. The cake was exceedingly sweet, but also incredibly delicious. (Kek aşırı derecede tatlıydı, ama aynı zamanda inanılmaz lezzetliydi.)