Ever After İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ever After İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ever After Nedir?

Ever After, İngilizce bir deyim olarak “sonsuz olarak” veya “ebedi olarak” anlamına gelir. Ayrıca, “Ever After: A Cinderella Story” adlı filmde de kullanılmıştır.

Örnek Cümleler:

  1. Ever after is a long time to wait for something. (Ebedi olarak beklemek için uzun bir süre.)
  2. They lived happily ever after. (Mutlu bir şekilde sonsuza kadar yaşadılar.)
  3. The couple promised to love each other ever after. (Çift, birbirlerini sonsuza kadar seveceklerine söz verdiler.)
  4. She wanted a love that would last ever after. (O, sonsuza kadar sürecek bir aşk istedi.)
  5. Their love was meant to last ever after. (Onların aşkı, sonsuza kadar sürecek şekilde tasarlanmıştı.)
  6. The princess lived happily ever after with her prince. (Prenses, prensiyle mutlu bir şekilde sonsuza kadar yaşadı.)
  7. The story had a happily ever after ending. (Hikayenin mutlu sonu vardı.)
  8. The fairytale promised a happily ever after. (Masal, bir mutlu son vaat ediyordu.)
  9. They wanted to be together ever after. (Birlikte sonsuza kadar olmak istediler.)
  10. The couple’s love was supposed to be ever after. (Çiftin aşkı, sonsuza kadar olması gerekiyordu.)
  11. They hoped to live happily ever after like in the fairy tales. (Masallardaki gibi mutlu bir şekilde sonsuza kadar yaşamayı umdular.)
  12. The storybook ending promised a happily ever after. (Hikaye kitabının sonu, mutlu bir son vaat ediyordu.)
  13. The couple was determined to stay together ever after. (Çift, sonsuza kadar birlikte kalmaya kararlıydı.)
  14. The fairytale had a happily ever after for the main characters. (Masalın ana karakterleri için mutlu bir sonu vardı.)
  15. The couple’s love was meant to be ever after. (Çift

    ‘in aşkı, sonsuza kadar devam etmek için tasarlanmıştı.)

  16. The book’s ending left the characters happily ever after. (Kitabın sonu, karakterleri mutlu bir şekilde sonsuza kadar bıraktı.)
  17. The prince and princess were destined to live happily ever after. (Prens ve prenses, mutlu bir şekilde sonsuza kadar yaşamak için yazılmıştı.)
  18. The couple’s love story had a happily ever after ending. (Çiftin aşk hikayesinin mutlu bir sonu vardı.)
  19. The fairy godmother promised Cinderella a happily ever after with the prince. (Peri, Cinderella’ya prensle mutlu bir şekilde sonsuza kadar yaşayacağına söz verdi.)
  20. The movie ended with a happily ever after for the main characters. (Filmin sonu, ana karakterler için mutlu bir sonla bitti.)
  21. The couple’s love was supposed to last ever after, but things didn’t go as planned. (Çiftin aşkı, sonsuza kadar sürmesi gerekiyordu, ancak planlandığı gibi gitmedi.)

Not: Yukarıdaki cümleler sadece örnek amaçlıdır ve gerçek hayatta kullanılabilecek birçok farklı cümle vardır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.