Evac (Evacuation) İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Evac (Evacuation) İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Evac (Evacuation) Nedir?

Evacuation, bir bölgeden veya bir yerden insanların güvenli bir şekilde tahliyesi anlamına gelir. Genellikle acil durumlar veya doğal afetler sırasında kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. During the hurricane, the government ordered the evacuation of the coastal areas. (Kasırga sırasında hükümet kıyı bölgelerinin tahliyesini emretti.)
2. The fire alarm went off, and everyone started the evacuation procedure. (Yangın alarmı çaldı ve herkes tahliye prosedürünü başlattı.)
3. The embassy organized the evacuation of all its citizens after the terrorist attack. (Elçilik, terör saldırısından sonra tüm vatandaşlarının tahliyesini organize etti.)
4. The evacuation route was clearly marked with signs and arrows. (Tahliye güzergahı işaret ve oklarla açıkça belirlendi.)
5. The hospital was evacuated due to a gas leak in the building. (Binalarda gaz sızıntısı nedeniyle hastane tahliye edildi.)
6. The earthquake drill included an evacuation simulation. (Deprem tatbikatı, bir tahliye simülasyonu içeriyordu.)
7. The cruise ship had to evacuate all passengers due to a mechanical problem. (Kruvaziyer gemisi bir mekanik arıza nedeniyle tüm yolcuları tahliye etmek zorunda kaldı.)
8. The army was responsible for the evacuation of civilians from the war-torn area. (Ordu, savaş bölgesinden sivil insanların tahliyesinden sorumluydu.)
9. The airport was closed for a few hours due to an evacuation drill. (Havalimanı, bir tahliye tatbikatı nedeniyle birkaç saatliğine kapatıldı.)
10. The evacuation plan included designated meeting points outside the building. (Tahliye planı, binanın dışında belirlenmiş toplanma noktalarını içeriyordu.)
11. The concert was cancelled due to the sudden need for evacuation of the venue. (Konser, mekanın aniden tahliye edilme ihtiyacı nedeniyle iptal edildi.)
12. The authorities ordered the evacuation of the entire town due to a flood warning. (Yetkililer, sel uyarısı nedeniyle tüm kasabanın tahliyesini emretti.)
13. The students were instructed to remain calm during the evacuation drill. (Öğrencilere tahliye tatbikatı sırasında sakin olmaları talimatı verildi.)
14. The evacuation process was slowed down by heavy traffic on the roads. (Yollardaki yoğun trafik, tahliye sürecini yavaşlattı.)
15. The evacuation shelter was set up in a nearby school gymnasium. (Tahliye sığınağı yakındaki bir okul spor salonunda kuruldu.)
16. The embassy staff helped with the evacuation of the local residents during the civil unrest. (Elçilik çalışanları, toplumsal olaylar sırasında yerel sakinlerin

tahliyesine yardımcı oldular.)
17. The evacuation order was lifted after the storm passed without causing any major damage. (Fırtına büyük hasara neden olmadan geçtikten sonra tahliye emri kaldırıldı.)

18. The hotel staff assisted the guests during the evacuation due to a nearby wildfire. (Yakındaki bir orman yangını nedeniyle tahliye sırasında otel çalışanları misafirlere yardımcı oldular.)
19. The government provided buses for the evacuation of residents from the flood-prone area. (Hükümet, sel riski taşıyan bölgedeki sakinlerin tahliyesi için otobüsler sağladı.)
20. The evacuation drill revealed some weaknesses in the emergency procedures, which were later improved. (Tahliye tatbikatı, sonradan iyileştirilen acil durum prosedürlerinde bazı zayıflıkları ortaya çıkardı.)