Eulogize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Eulogize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Eulogize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Bir kişinin ölümünden sonra onun hayatını övmek veya onu överek anmak için konuşma yapmak.

Örnek Cümleler:

1. At the funeral, his best friend eulogized him and spoke about the good times they had together. (Cenazede, en iyi arkadaşı onun hayatını överek konuştu.)
2. The president’s eulogy for the victims of the tragedy brought the whole nation to tears. (Başkanın trajedinin kurbanları için yaptığı övgü, tüm ülkeyi gözyaşlarına boğdu.)
3. She eulogized her grandfather as a kind and generous man who always put others before himself. (Dedesi için, her zaman başkalarını kendisinden önde tutan nazik ve cömert bir adam olarak övdü.)
4. The eulogist praised the deceased for his dedication to his family and community. (Eulogist, ölen kişiyi ailesine ve toplumuna olan bağlılığından dolayı övdü.)
5. At the funeral, his children eulogized him as a loving father who always supported them. (Cenazede, çocukları onu her zaman destekleyen sevgi dolu bir baba olarak övdü.)
6. The priest delivered a eulogy for the parishioner who had passed away, praising her for her devotion to her faith. (Papaz, ölen cemaat üyesi için bir övgü verdi ve onu inancına olan bağlılığından dolayı övdü.)
7. The eulogist spoke about the deceased’s sense of humor and how he always made everyone laugh. (Eulogist, ölen kişinin mizah anlayışından ve herkesi güldürmesinden bahsetti.)
8. She eulogized her mother as a strong and independent woman who had overcome many obstacles in life. (Annesini, hayatta birçok engeli aşan güçlü ve bağımsız bir kadın olarak övdü.)
9. The eulogist praised the deceased for his courage and bravery during his time serving in the military. (Eulogist, askeri hizmeti sırasında cesareti ve kahramanlığından dolayı ölen kişiyi övdü.)
10. His colleagues eulogized him as a brilliant scientist who had made groundbreaking discoveries in his field. (Meslektaşları, alanında çığır açan keşifler yapan parlak bir bilim adamı olarak onu övdü.)
11. The eulogist spoke about the deceased’s passion for music and how he had touched the lives of so many with his talent. (Eulogist, ölen kişinin müziğe olan tutkusundan ve yeteneğiyle birçok insanın hayatına dokunduğundan bahsetti.)
12. At the funeral, his brother eulogized him as a loyal friend who had always been there for him. (Cenazede, kardeşi her zaman yanında

olan sadık bir arkadaş olarak onu överek konuştu.)
13. The eulogist praised the deceased for his generosity and how he had always helped those in need. (Eulogist, ölen kişinin cömertliğinden ve her zaman ihtiyaç sahiplerine yardım etmesinden dolayı övdü.)

14. She eulogized her best friend as a kind and compassionate person who had touched the lives of everyone she met. (En iyi arkadaşını, hayatına dokunan herkesin kalbinde iz bırakan nazik ve şefkatli bir kişi olarak övdü.)
15. The eulogist spoke about the deceased’s love for nature and how he had spent his life protecting the environment. (Eulogist, ölen kişinin doğaya olan sevgisinden ve çevreyi koruma yolunda geçirdiği hayatından bahsetti.)
16. At the funeral, his colleagues eulogized him as a dedicated teacher who had inspired countless students. (Cenazede, meslektaşları sayısız öğrenciye ilham veren özverili bir öğretmen olarak onu överek konuştu.)
17. The eulogist praised the deceased for his patience and how he had always remained calm in difficult situations. (Eulogist, ölen kişiyi sabrından ve zor durumlarda her zaman sakin kalmasından dolayı övdü.)
18. She eulogized her sister as a strong and courageous woman who had fought bravely against her illness. (Kız kardeşini, hastalığına cesurca karşı koyan güçlü ve cesur bir kadın olarak övdü.)
19. The eulogist spoke about the deceased’s love for animals and how he had devoted his life to rescuing and caring for them. (Eulogist, ölen kişinin hayvanlara olan sevgisinden ve onları kurtarmak ve bakmak için hayatını adamasından bahsetti.)
20. At the funeral, his friends eulogized him as a loyal and dependable friend who had always been there for them when they needed him. (Cenazede, arkadaşları onu her zaman ihtiyaçları olduğunda yanlarında olan sadık ve güvenilir bir arkadaş olarak övdü.)