Ethereal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ethereal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ethereal Nedir?

Ethereal, “ruhani” veya “manevi” anlamlarına gelen bir sıfat olarak kullanılır. Aynı zamanda, havasız veya maddeden bağımsız bir şekilde var olan şeyleri ifade etmek için de kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The ethereal music transported me to another world. (Manevi müzik beni başka bir dünyaya taşıdı.)
  2. The ethereal beauty of the sunset took my breath away. (Güneş batarken oluşan manevi güzellik nefesimi kesti.)
  3. The ethereal mist gave the forest an otherworldly feel. (Manevi sis ormana başka dünya hissi verdi.)
  4. Her ethereal voice was like music to my ears. (Onun manevi sesi kulaklarıma müzik gibi geldi.)
  5. The ethereal glow of the aurora borealis lit up the night sky. (Aurora borealis’in manevi parıltısı gece gökyüzünü aydınlattı.)
  6. The dancer moved across the stage with an ethereal grace. (Dansçı manevi bir zarafetle sahnede hareket etti.)
  7. The ethereal quality of the painting made it seem almost otherworldly. (Tablonun manevi niteliği neredeyse başka dünyalı gibi görünüyordu.)
  8. The ethereal scent of the flowers filled the room. (Çiçeklerin manevi kokusu odayı doldurdu.)
  9. The ethereal figure appeared out of nowhere and vanished just as quickly. (Manevi figür ansızın ortaya çıktı ve aynı hızda kayboldu.)
  10. The ethereal atmosphere of the church made me feel at peace. (Kilisenin manevi atmosferi beni huzurlu hissettirdi.)
  11. The ethereal quality of the poem made it difficult to understand. (Şiirin manevi niteliği onu anlaşılması zor hale getirdi.)
  12. The ethereal light of the full moon illuminated the night. (Dolunayın manevi ışığı geceyi aydınlattı.)
  13. The ethereal feeling of being weightless was exhilarating. (Ağırlıksız hisset

    mek manevi bir hissiyattı ve heyecan vericiydi.)

  14. The ethereal quality of the fabric made it look like it was floating in the air. (Kumaşın manevi niteliği onu havada süzülen gibi gösterdi.)
  15. The ethereal quality of the music made me feel like I was in a dream. (Müziğin manevi niteliği rüya gibi hissettirdi.)
  16. The ethereal beauty of the snowflakes was mesmerizing. (Kar tanelerinin manevi güzelliği büyüleyiciydi.)
  17. The ethereal sound of the wind chimes was soothing. (Rüzgar çanlarının manevi sesi sakinleştiriciydi.)
  18. The ethereal aura around the psychic made me feel uneasy. (Medyumun etrafındaki manevi aura beni huzursuz etti.)
  19. The ethereal quality of the sculpture gave it an otherworldly appearance. (Heykelin manevi niteliği ona başka dünyalı bir görünüm kazandırdı.)
  20. The ethereal glow of the fireflies lit up the summer night. (Yusufçukların manevi ışıltısı yaz gecesini aydınlattı.)
  21. The ethereal feeling of being in love was overwhelming. (Aşık olmanın manevi hissi aşırıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.