Espionage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Espionage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Espionage (Casusluk) Nedir?

Espionage, bir devlet veya örgütün, başka bir devlet veya örgüt hakkında gizli bilgi toplama eylemidir. Bu faaliyet genellikle yasa dışı olarak gerçekleştirilir ve savaş zamanı veya barış zamanı fark etmeksizin gerçekleştirilebilir.

Örnek Cümleler:

1. Espionage is considered a serious crime in many countries. (Casusluk, birçok ülkede ciddi bir suç olarak kabul edilir.)
2. The spy was caught while attempting to commit espionage against a foreign government. (Casus, yabancı bir hükümete karşı casusluk yapmaya çalışırken yakalandı.)
3. They were accused of engaging in espionage activities for a rival company. (Rakip bir şirket için casusluk faaliyetlerine katılmakla suçlandılar.)
4. The government had to tighten security measures to prevent espionage attempts. (Hükümet, casusluk girişimlerini engellemek için güvenlik önlemlerini sıkılaştırmak zorunda kaldı.)
5. The journalist was suspected of committing espionage on behalf of a foreign country. (Gazeteci, yabancı bir ülke adına casusluk yapmakla şüphelenildi.)
6. The spy agency was established to conduct espionage operations in enemy territories. (Casusluk operasyonları yürütmek için casus ajansı kuruldu.)
7. The company hired a private investigator to look into the espionage activities of its employees. (Şirket, çalışanlarının casusluk faaliyetlerine bakmak için özel bir dedektif tuttu.)
8. The diplomat was expelled from the country for engaging in espionage activities. (Diplomat, casusluk faaliyetlerine katıldığı için ülkeden kovuldu.)
9. The spy used advanced technology to carry out espionage operations. (Casus, casusluk operasyonlarını yürütmek için ileri teknoloji kullandı.)
10. The intelligence agency was successful in preventing a major espionage attempt. (İstihbarat ajansı, büyük bir

    casusluk girişimini engellemede başarılı oldu.)

11. The spy was trained in various techniques for conducting espionage activities. (Casus, casusluk faaliyetlerini yürütmek için çeşitli tekniklerde eğitildi.)
12. The government official was accused of leaking confidential information to foreign agents for espionage purposes. (Hükümet yetkilisi, casusluk amaçları için yabancı ajanlara gizli bilgiler sızdırmakla suçlandı.)
13. The spy was sentenced to prison for his involvement in espionage activities. (Casus, casusluk faaliyetlerine karıştığı için hapis cezasına çarptırıldı.)
14. The company had to increase security measures to prevent espionage attempts by competitors. (Şirket, rakiplerin casusluk girişimlerini önlemek için güvenlik önlemlerini artırmak zorunda kaldı.)
15. The spy was trained to blend in with the local population while conducting espionage operations. (Casus, casusluk operasyonlarını yürütürken yerel nüfusa uyum sağlamak için eğitildi.)
16. The journalist was accused of using his position to engage in espionage activities. (Gazeteci, pozisyonunu kullanarak casusluk faaliyetlerine katılmakla suçlandı.)
17. The spy was able to gather valuable intelligence through his espionage activities. (Casus, casusluk faaliyetleriyle değerli istihbarat bilgileri toplayabildi.)
18. The company was the victim of a espionage operation by a competitor. (Şirket, rakip tarafından yapılan bir casusluk operasyonunun kurbanı oldu.)
19. The spy was able to infiltrate the enemy’s organization through his espionage activities. (Casus, casusluk faaliyetleri sayesinde düşmanın örgütüne sızmayı başardı.)
20. The government was criticized for its lack of action against foreign espionage activities. (Hükümet, yabancı casusluk faaliyetlerine karşı y