Erstwhile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erstwhile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erstwhile Nedir?

Erstwhile, İngilizce bir sözcük olup “eskiden olan, geçmişte olan” anlamına gelir. Ayrıca, “önceden”, “daha önce” gibi anlamları da bulunmaktadır.

Örnek cümleler:

1. She met her erstwhile lover at the coffee shop. (O, eski sevgilisini kahve dükkanında buldu.)
2. The erstwhile mayor was caught in a corruption scandal. (Eski belediye başkanı bir yolsuzluk skandalında yakalandı.)
3. The erstwhile allies are now bitter enemies. (Eskiden müttefik olanlar şimdi acımasız düşmanlar.)
4. The erstwhile queen abdicated the throne. (Eski kraliçe tahttan çekildi.)
5. The erstwhile communist country is now a democracy. (Eskiden komünist olan ülke şimdi bir demokrasi.)
6. He revisited his erstwhile home after many years. (Uzun yıllar sonra eski evini tekrar ziyaret etti.)
7. The erstwhile colleagues had a heated argument. (Eski meslektaşlar arasında hararetli bir tartışma yaşandı.)
8. The erstwhile partners went their separate ways. (Eskiden ortak olanlar ayrı yollara gittiler.)
9. The erstwhile quiet town is now bustling with activity. (Eskiden sessiz olan kasaba şimdi hareketli.)
10. The erstwhile musician is now a successful businessman. (Eskiden müzisyen olan şimdi başarılı bir işadamı.)
11. The erstwhile favorite lost the race. (Eskiden favori olan yarışı kaybetti.)
12. The erstwhile beautiful building is now in ruins. (Eskiden güzel olan bina şimdi harabe halinde.)
13. The erstwhile happy couple is now getting a divorce. (Eskiden mutlu olan çift şimdi boşanıyor.)
14. The erstwhile enemy is now an ally. (Eskiden düşman olan şimdi müttefik.)
15. The erstwhile traditional customs are now changing. (Eskiden geleneksel olan adetler şimdi değişiyor.)
16. The erstwhile employee is now the boss. (Eskiden çalışan olan şimdi patron.)
17. The erstwhile colonial power is now a small nation. (Eskiden sömürgeci güç şimdi küçük bir ülke.)
18. The erstwhile popular TV show was cancelled. (Eskiden popüler olan televizyon programı iptal edildi.)
19. The erstwhile village is now a big city. (Eskiden köy olan yer şimdi büyük bir şehir.)
20. The erstwhile hero is now a villain. (Eskiden kahraman olan şimdi kötü adam.)

21. The erstwhile best friends haven’t spoken in years. (Eskiden en iyi arkadaş olanlar yıllardır konuşmuyorlar.)
22. The erstwhile top student failed the exam. (Eskiden en iyi öğrenci olan sınavı geçemedi.)
23. The erstwhile famous actress is now living a quiet life. (Eskiden ünlü olan aktris şimdi sessiz bir hayat yaşıyor.)
24. The erstwhile fashionable clothing style is now outdated. (Eskiden modaya uygun olan giyim tarzı şimdi modası geçmiş.)
25. The erstwhile peaceful protest turned violent. (Eskiden barışçıl protesto şiddetli bir hale dönüştü.)
26. The erstwhile popular singer is now struggling to sell tickets. (Eskiden popüler olan şarkıcı şimdi bilet satmakta zorlanıyor.)
27. The erstwhile beautiful landscape was destroyed by a hurricane. (Eskiden güzel olan manzara kasırga tarafından yok edildi.)
28. The erstwhile close-knit community is now fragmented. (Eskiden sıkı bağları olan topluluk şimdi parçalanmış durumda.)
29. The erstwhile flourishing business is now bankrupt. (Eskiden gelişmekte olan işletme şimdi iflas etti.)
30. The erstwhile reliable car broke down on the highway. (Eskiden güvenilir olan araba otoyolda bozuldu.)