Erroneousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erroneousness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erroneousness

Türkçe anlamı: Yanlışlık, hata

1. The article is full of erroneousness, and it misleads the readers. (Makale yanlışlıklarla dolu ve okuyucuları yanıltıyor.)
2. His theory was rejected due to its erroneousness. (Teorisi yanlışlığı nedeniyle reddedildi.)
3. The lawyer pointed out the erroneousness of the witness’s statement. (Avukat, tanığın ifadesinin yanlışlığına dikkat çekti.)
4. The erroneousness of his argument was immediately apparent. (Argümanının yanlışlığı hemen ortaya çıktı.)
5. The book was criticized for its erroneousness and lack of accuracy. (Kitap yanlışlıkları ve doğruluğun eksikliği nedeniyle eleştirildi.)
6. His erroneousness led to a costly mistake. (Onun yanlışlığı pahalı bir hataya neden oldu.)
7. The erroneousness of the data made the research results unreliable. (Verilerin yanlışlığı araştırma sonuçlarını güvenilmez hale getirdi.)
8. The teacher corrected the student’s erroneousness in his calculations. (Öğretmen, öğrencinin hesaplamalarındaki yanlışlıkları düzeltti.)
9. The erroneousness of the product’s label caused confusion among the customers. (Ürün etiketinin yanlışlığı müşteriler arasında kafa karışıklığına neden oldu.)
10. The erroneousness of the report led to the company’s loss. (Raporun yanlışlığı şirketin kayıplarına neden oldu.)
11. The researcher discovered the erroneousness of his previous findings. (Araştırmacı önceki bulgularının yanlışlığını keşfetti.)
12. The erroneousness of his assumptions was pointed out by his colleagues. (Arkadaşları onun varsayımlarının yanlışlığına dikkat çektiler.)
13. The erroneousness of the weather forecast caused inconvenience for the travelers. (Hava tahmininin yanlışlığı, yolcular için rahatsızlık yarattı.)
14. The erroneousness of his statement was exposed during the trial. (Davada onun ifadesinin yanlışlığı ortaya çıkarıldı.)
15. The erroneousness of the historical account was discovered by the historians. (Tarih hesabının yanlışlığı tarihçiler tarafından keşfedildi.)
16. The erroneousness of the survey’s methodology was criticized by the experts. (Anketin yönteminin yanlışlığı uzmanlar tarafından eleştirildi.)
17. The erroneousness of the medical diagnosis caused the patient to suffer unnecessarily. (Tıbbi teşhisin yanlışlığı hastanın gereksiz yere acı çekmesine neden oldu.)
18. The erroneousness of his memory made him doubt his own recollection of the events. (Belleğinin yanlışlığı, olayları hatırlama konusundaki şüphelerini artırdı.)
19. The erroneousness of his prediction was evident when the opposite happened. (Tahmin

ının yanlışlığı tam tersi gerçekleştiğinde ortaya çıktı.)
20. The editor rejected the manuscript due to its numerous instances of erroneousness. (Editör, eserin birçok yanlışlığı içermesi nedeniyle elden çıkardı.)

Note: It is important to use accurate and reliable sources to avoid erroneousness in our statements and actions.