Equitable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Equitable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Equitable Nedir?

Equitable, eşitlik ve adalet anlamlarına gelen bir İngilizce kelime. Bir şeyin adil ve eşit olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. It’s important to have an equitable distribution of resources among all members of the community. (Topluluk üyeleri arasında kaynakların adil ve eşit bir şekilde dağıtılması önemlidir.)
2. The company is committed to providing an equitable workplace for all employees regardless of their background. (Şirket, çalışanların geçmişlerine bakılmaksızın herkes için adil bir çalışma ortamı sağlamaya kararlıdır.)
3. The judge made an equitable decision in the case and everyone was satisfied with the outcome. (Yargıç, davada adil bir karar verdi ve herkes sonuçtan memnun kaldı.)
4. The goal of the new policy is to promote equitable access to healthcare for all citizens. (Yeni politikanın amacı, tüm vatandaşlar için adil erişim sağlık hizmetlerini teşvik etmektir.)
5. The teacher ensures that all students have an equitable opportunity to participate in class discussions. (Öğretmen, sınıf tartışmalarına katılma konusunda tüm öğrencilerin adil bir fırsata sahip olduğundan emin olur.)
6. The government is committed to creating an equitable society where everyone has equal rights and opportunities. (Hükümet, herkesin eşit haklara ve fırsatlara sahip olduğu adil bir toplum oluşturmaya kararlıdır.)
7. The organization believes in promoting equitable representation in leadership positions. (Örgüt, liderlik pozisyonlarında adil temsilin teşvik edilmesine inanır.)
8. An equitable distribution of wealth can help reduce poverty and inequality in society. (Zenginliğin adil bir şekilde dağıtılması, toplumda yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmaya yardımcı olabilir.)
9. The company is facing a lawsuit for not providing an equitable work environment for women employees. (Şirket, kadın çalışanlar için adil bir çalışma ortamı sağlamadığı için bir dava ile karşı karşıya.)
10. The government is working to ensure an equitable distribution of COVID-19 vaccines to all citizens. (Hükümet, tüm vatandaşlara adil bir şekilde COVID-19 aşısı dağıtmak için çalışıyor.)
11. An equitable education system should provide equal opportunities for all students regardless of their socio-economic background. (Adil bir eğitim sistemi, sosyo-ekonomik durumlarına bakılmaksızın tüm öğrencilere eşit fırsatlar sunmalıdır.)
12. The organization is dedicated to promoting equitable access to clean water and sanitation in developing countries. (Örgüt, gelişmekte olan ülkelerde temiz suya ve sanitasyona adil erişimin teşvik edilmesine adanmıştır.)
13. The city council is working on developing an equitable transportation system that

will benefit all residents, including those in low-income neighborhoods. (Belediye meclisi, düşük gelirli mahallelerdeki vatandaşlar da dahil olmak üzere tüm sakinlerin yararlanacağı adil bir ulaşım sistemi geliştirmek için çalışıyor.)
14. The organization is committed to promoting equitable representation of people of all races in the media industry. (Örgüt, medya endüstrisinde tüm ırklardan insanların adil temsilini teşvik etmeye kararlıdır.)

15. An equitable tax system should ensure that everyone pays their fair share based on their income and wealth. (Adil bir vergi sistemi, herkesin gelirine ve zenginliğine göre adil bir pay ödemesini sağlamalıdır.)
16. The school district is working on creating an equitable system for distributing educational resources among all schools. (Okul bölgesi, tüm okullar arasında eğitim kaynaklarının adil bir şekilde dağıtılması için çalışıyor.)
17. An equitable criminal justice system should treat all defendants fairly and impartially, regardless of their race or socio-economic status. (Adil bir ceza adalet sistemi, ırklarına veya sosyo-ekonomik durumlarına bakılmaksızın tüm sanıklara adil ve tarafsız davranmalıdır.)
18. The organization is committed to promoting an equitable distribution of opportunities for entrepreneurship among all communities. (Örgüt, tüm topluluklar arasında girişimcilik fırsatlarının adil bir şekilde dağıtılmasını teşvik etmeye kararlıdır.)
19. An equitable housing policy should ensure that everyone has access to safe, affordable, and decent housing. (Adil bir konut politikası, herkesin güvenli, uygun fiyatlı ve uygun konuta erişimini sağlamalıdır.)
20. The company’s leadership is committed to creating an equitable workplace culture that values diversity and inclusion. (Şirketin liderliği, çeşitliliği ve dahil etmeyi değer veren adil bir iş yeri kültürü oluşturmaya kararlıdır.)