Envisage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Envisage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Envisage (Fiil) – Hayal etmek, tasavvur etmek, öngörmek

  1. I can envisage a future where renewable energy powers our entire world. (Gelecekte yenilenebilir enerjinin tüm dünyamızı besleyeceği bir senaryo hayal edebiliyorum.)
  2. The team envisaged a new product that would revolutionize the industry. (Takım, endüstriyi devrimleştirecek yeni bir ürün öngördü.)
  3. It’s hard to envisage what the world will look like in 100 years. (100 yıl sonra dünyanın nasıl görüneceğini hayal etmek zor.)
  4. He envisages himself as a successful businessman in the future. (Gelecekte başarılı bir iş adamı olarak kendini hayal ediyor.)
  5. The architect envisaged a building that would blend in with the natural surroundings. (Mimari, doğal çevreye uyum sağlayacak bir bina öngördü.)
  6. I never envisaged that I would become a teacher, but I’m happy with my career choice. (Öğretmen olacağımı hiç hayal etmedim, ama meslek seçimimden memnunum.)
  7. The company envisages expanding into new markets next year. (Şirket, gelecek yıl yeni pazarlara genişlemeyi planlıyor.)
  8. She envisages a world where everyone has equal access to education. (Herkesin eşit erişime sahip olduğu bir dünya hayal ediyor.)
  9. The author envisaged a dystopian society in his latest novel. (Yazar, son romanında distopik bir toplum öngördü.)
  10. We envisage a time when space travel will be commonplace. (Uzay yolculuğunun yaygınlaşacağı bir dönem öngörüyoruz.)
  11. The project manager envisages completing the project within a year. (Proje yöneticisi, projenin bir yıl içinde tamamlanacağını öngörüyor.)
  12. The team envisages a future where technology solves all our problems. (Takım, teknolojinin tüm sorunlarımızı çözdüğü bir gelecek öngörüyor.)
  13. It’s difficult to envisage a world without social media in today’s society. (Bugünün toplumunda sosyal medya olmadan bir dünya hayal etmek zor.)
  14. The designer envisages a collection that combines traditional and modern styles. (Tasarımcı, geleneksel ve modern stilleri birleştiren bir koleksiyon öngörüyor.)
  15. The startup company envisages disrupting the industry with their innovative ideas. (Girişim şirketi, yenilikçi fikirleriyle endüstriyi bozmak istiyor.)
  16. He can envisage himself retiring in a small beach town. (Küçük bir sahil kasabasında emekli olmayı hayal edebiliyor.)
  17. The artist envisaged a painting that would capture the beauty of nature. (Sanatçı, doğanın güzelliğini yansıtan bir tablo hayal etti.)
  18. The charity organization envisages a world without poverty. (Hayır kurumu

, aşırı yoksulluk olmayan bir dünya öngörüyor.)
19. The scientist can envisage a breakthrough in cancer research in the near future. (Bilim adamı, yakın gelecekte kanser araştırmalarında bir çığır açılacağını öngörebiliyor.)

  1. The entrepreneur envisages creating a company culture that values creativity and innovation. (Girişimci, yaratıcılık ve yeniliği değer veren bir şirket kültürü yaratmayı öngörüyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.