Envelope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Envelope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Envelope Nedir?

Envelope, Türkçe karşılığı zarf olan, kağıt veya benzeri malzemelerden yapılmış ve içine mektup veya belge gibi şeyler konulan bir kapak veya kılıftır.

Örnek Cümleler:

1. I received an envelope in the mail this morning. (Bu sabah postada bir zarf aldım.)
2. She sealed the envelope and put a stamp on it. (Zarfı kapattı ve üzerine pul yapıştırdı.)
3. He opened the envelope and took out the letter. (Mektubu çıkarmak için zarfı açtı.)
4. The envelope was addressed to the wrong person. (Zarf yanlış kişiye yazılmıştı.)
5. Can you please pass me that envelope? (Lütfen o zarfı bana uzatabilir misin?)
6. The envelope was made of thick, sturdy paper. (Zarf kalın, sağlam bir kağıttan yapılmıştı.)
7. She wrote her address on the envelope in clear, legible handwriting. (Adresini zarfa net ve okunaklı bir yazıyla yazdı.)
8. I forgot to put the check in the envelope before sealing it. (Zarfı kapattıktan önce çekiyi koymayı unuttum.)
9. The envelope was torn and the contents had fallen out. (Zarf yırtılmış ve içindekiler dışarı düşmüştü.)
10. He carefully placed the letter inside the envelope and sealed it shut. (Mektubu dikkatlice zarfın içine koydu ve kapattı.)
11. The envelope had a pretty floral design on it. (Zarfın üzerinde güzel bir çiçek deseni vardı.)
12. She used a different color ink for the address on the envelope. (Zarfın adresi için farklı renkte mürekkep kullandı.)
13. He tore open the envelope eagerly, hoping to find good news. (İyi haberler umarak zarfı heyecanla açtı.)
14. She put the letter back in the envelope and put it in her bag. (Mektubu zarfın içine koydu ve çantasına koydu.)
15. The envelope was postmarked from a different city. (Zarf farklı bir şehirden damgalanmıştı.)
16. He addressed the envelope to his grandmother with a loving message. (Büyükannesine sevgi dolu bir mesajla zarfı adresledi.)
17. The envelope was too small to fit the document inside. (Zarf belgenin içine sığmayacak kadar küçüktü.)
18. She put the envelope in the mailbox and raised the flag to signal the mail carrier. (Zarfla beraber posta kutusuna koydu ve postacıyı haber vermek için bayrağı kaldırdı.)
19. The envelope was slightly crumpled from being in his pocket all day. (Zarf bütün gün cebinde olduğu için hafif buruşmuştu.)
20. He felt a sense of relief when he saw the check inside the envelope. (Çekin zarfın içinde olduğunu görünce rahatlama hissetti.)

Continued:

21. She used a thick marker to write the recipient’s name on the envelope. (Alıcının adını yazmak için kalın bir marker kullandı.)
22. The envelope was thin and flimsy, and the letter inside was bent. (Zarf ince ve zayıftı, içindeki mektup da bükülmüştü.)
23. He licked the adhesive strip on the envelope and pressed it down firmly. (Zarfın yapışkanlı şeridini yalayıp sıkıca bastırdı.)
24. She was excited to receive the envelope, hoping it contained a birthday card. (Doğum günü kartı içerdiğini umarak zarfı almak için heyecanlıydı.)
25. The envelope was postmarked with yesterday’s date, so she knew it was late. (Zarf dünün tarihini taşıdığı için gecikmiş olduğunu biliyordu.)
26. He put the envelope in his briefcase to take to the post office. (Zarfla beraber postaneye götürmek için çantasına koydu.)
27. The envelope was plain white, with no markings or designs. (Zarf sade beyazdı, herhangi bir işaret veya tasarım yoktu.)
28. She used a paper clip to attach the document to the envelope. (Belgeyi zarfa bağlamak için bir kağıt klipsi kullandı.)
29. The envelope was addressed to her ex-boyfriend, but she couldn’t resist opening it. (Zarf eski erkek arkadaşına adreslenmişti, ama açmadan duramadı.)
30. He carefully tore the envelope open with a letter opener. (Mektup açacağı ile zarfı dikkatlice açtı.)

Bu örnek cümleler sayesinde, envelope kelimesinin ne anlama geldiğini ve cümleler içinde nasıl kullanılabileceğini daha iyi anlayabilirsiniz.