Enumerative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enumerative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enumerative Nedir?

Enumerative kelimesi sayarak veya sıralayarak listeleme anlamına gelmektedir.

Örnek Cümleler:

1. Enumerative methods are useful for solving combinatorial problems. (Enumeratif yöntemler, kombinatoryal problemlerin çözümünde faydalıdır.)
2. She used an enumerative approach to count all the different types of birds in the park. (Parkta bulunan farklı kuş türlerinin hepsini saymak için bir sayısal yaklaşım kullandı.)
3. His speech was an enumerative list of all the accomplishments of the company. (Konuşması, şirketin tüm başarılarının bir listesini sayan bir sunumdu.)
4. The teacher asked the students to enumerate all the different types of flowers they could see in the garden. (Öğretmen, öğrencilerden bahçede gördükleri farklı çiçek türlerinin tümünü sıralamalarını istedi.)
5. He spent hours enumerating all the different possible outcomes of the experiment. (Deneyin tüm farklı olası sonuçlarını sıralamakla saatler geçirdi.)
6. The author’s enumeration of the various types of fruit found in the jungle was fascinating. (Yazarın, ormanda bulunan çeşitli meyvelerin sıralaması büyüleyiciydi.)
7. She used an enumerative method to categorize all the different types of insects in the collection. (Koleksiyondaki farklı böcek türlerinin hepsini sınıflandırmak için bir sayısal yöntem kullandı.)
8. The enumerative list of all the different types of wines available at the restaurant was impressive. (Restoranda mevcut olan farklı türdeki şarapların sıralanması etkileyiciydi.)
9. The company’s enumeration of all the different types of customers was helpful in developing marketing strategies. (Şirketin tüm farklı müş

   terilerin sıralaması, pazarlama stratejileri geliştirmede yardımcı oldu.)

10. The enumerative approach to solving the problem required listing all the possible solutions. (Problemi çözmek için sayısal yaklaşım, tüm olası çözümlerin listelenmesini gerektirdi.)
11. The enumeration of all the different species of fish found in the river was a daunting task. (Nehirde bulunan farklı balık türlerinin sıralanması, ürkütücü bir görevdi.)
12. His enumerative description of all the different types of trees in the forest was impressive. (Ormandaki farklı ağaç türlerinin sıralamasıyla yaptığı açıklama etkileyiciydi.)
13. The enumerative method of counting all the different types of shells on the beach was tedious but necessary. (Plajda bulunan farklı kabuk türlerinin tümünü sıralamakla yapılacak sayım sıkıcı ama gerekliydi.)
14. Her enumeration of the different types of fabrics available at the store was thorough and detailed. (Mağazada mevcut olan farklı kumaş türlerinin sıralaması her zaman detaylı ve eksiksizdi.)
15. The company’s enumeration of all the different types of raw materials needed for production was essential for budget planning. (Üretim için gereken tüm farklı ham maddelerin sıralanması, bütçe planlaması için hayatiydi.)
16. The enumerative approach to analyzing the data required listing all the different variables. (Verileri analiz etmek için sayısal yaklaşım, tüm farklı değişkenlerin listelenmesini gerektirdi.)
17. The enumerative list of all the different types of rocks found in the area was fascinating. (Bölgede bulunan farklı taş türlerinin sıralanması büyüleyiciydi.)
18. The teacher asked the students to enumerate all the different