Enthrall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enthrall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enthrall İle İlgili Cümleler

Enthrall kelimesinin Türkçe anlamı “büyülemek, hayran bırakmak” olarak tanımlanabilir.

  1. The magician’s performance enthralled the audience. (Sihirbazın gösterisi seyircileri büyüledi.)
  2. The beauty of the sunset enthralls me every evening. (Güneş batışının güzelliği beni her akşam büyüler.)
  3. The novel’s plot completely enthralled me. (Romanın hikayesi beni tamamen büyüledi.)
  4. The museum’s exhibit was so enthralling that we stayed for hours. (Müzenin sergisi o kadar büyüleyiciydi ki saatlerce kaldık.)
  5. The little girl was enthralled by the magic show. (Küçük kız sihir gösterisinden büyülendi.)
  6. The famous singer’s performance enthralled the entire audience. (Ünlü şarkıcının performansı tüm seyircileri büyüledi.)
  7. The view from the mountaintop is enthralling. (Dağın tepesinden manzara büyüleyici.)
  8. The dancer’s graceful movements enthralled everyone in the audience. (Dansçının zarif hareketleri tüm seyircileri büyüledi.)
  9. The mystery novel’s twists and turns enthralled me until the very end. (Gizemli romanın sürprizleri beni sonuna kadar büyüledi.)
  10. The orchestra’s performance was so enthralling that I lost track of time. (Orkestranın performansı o kadar büyüleyiciydi ki zamanı unuttum.)
  11. The vibrant colors of the painting enthrall me every time I see it. (Tablonun canlı renkleri beni her gördüğümde büyüler.)
  12. The little boy was completely enthralled by the magic trick. (Küçük çocuk sihir numarasından tamamen büyülendi.)
  13. The actress’s performance in the play was enthralling. (Oyundaki aktrisin performansı büyüleyiciydi.)
  14. The grand architecture of the cathedral is enthralling. (Katedralin büyüleyici bir mimarisi var.)
  15. The historical documentary was so enthralling that I watched it twice. (Tarihi belgesel o kadar büyüleyiciydi ki iki kez izledim.)
  16. The little girl’s smile enthralled everyone in the room. (Küçük kızın gülümsemesi odadaki herkesi büyüledi.)
  17. The musician’s talent enthralled the judges and won him the competition. (Müzisyenin yeteneği jüriyi büyüledi ve yarışmayı kazandı.)
  18. The stunning view of the waterfall enthralls visitors every year. (Şelalenin muhteşem manzarası her yıl ziyaretçileri büyüler.)
  19. The lecturer’s speech was so enthralling that the audience stayed after to ask questions. (Konuşmacının konuşması o kadar büyüleyiciydi ki seyirciler sorular sormak için k

alanı terk etmedi.)
20. The children were enthralled by the puppet show. (Çocuklar kukla gösterisinden büyülendi.)


Bu örnek cümlelerde “enthrall” kelimesi çeşitli durum ve olayları ifade etmek için kullanılmıştır. Her cümlede kelimenin farklı bir anlamı ve kullanımı öne çıkmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.