Ensconce Oneself İn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ensconce Oneself İn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ensconce Oneself İn Nedir?

Ensconce Oneself İn, “bir yerde kendini yerleştirmek, konumlandırmak veya rahatlamak” anlamına gelen bir deyimdir.

Örnek Cümleler:

1. She ensconced herself in the cozy armchair by the fireplace. (O, şöminenin yanındaki rahat koltuğa yerleşti.)
2. The cat ensconced itself in the cardboard box. (Kedi, karton kutuya konumlandı.)
3. He quickly ensconced himself in the conference room before the meeting started. (Toplantı başlamadan önce hızla toplantı odasına yerleşti.)
4. After a long day at work, I like to ensconce myself in my bed with a good book. (Uzun bir iş gününden sonra, iyi bir kitapla yatağımda rahatlamayı seviyorum.)
5. The refugees were able to ensconce themselves in a nearby shelter. (Mülteciler, yakındaki bir barınağa yerleşmeyi başardılar.)
6. The spy ensconced himself in the enemy’s headquarters for months. (Casus, düşmanın merkezinde aylarca kendini konumlandırdı.)
7. During the storm, we ensconced ourselves in the basement for safety. (Fırtına sırasında, güvenlik için kendimizi bodruma yerleştirdik.)
8. The musician ensconced himself in his studio to work on his new album. (Müzisyen, yeni albümü üzerinde çalışmak için stüdyosuna yerleşti.)
9. She ensconced herself in her room to avoid her annoying sibling. (Sinir bozucu kardeşinden kaçınmak için odasına yerleşti.)
10. The soldier ensconced himself in the bunker during the attack. (Asker, saldırı sırasında sığınakta kendini konumlandırdı.)

11. Despite the cold weather, the bird ensconced itself in the nest to protect its eggs. (Soğuk hava rağmen, kuş yumurtalarını korumak için yuvaya yerleşti.)
12. The celebrity ensconced herself in the VIP lounge to avoid the paparazzi. (Ünlü, paparazzilerden kaçınmak için VIP salonunda kendini yerleştirdi.)
13. He ensconced himself in his office to prepare for the important presentation. (Önemli sunum için hazırlanmak için ofisine yerleşti.)
14. The cat ensconced itself in the sunbeam for a nap. (Kedi, güneş ışığına yerleşerek bir şekerleme yaptı.)
15. The traveler ensconced herself in the hotel room to rest after a long journey. (Seyahat eden kişi, uzun bir yolculuktan sonra dinlenmek için otel odasına yerleşti.)
16. The criminal ensconced himself in a secret hideout to avoid being caught by the police. (Suçlu, polis tarafından yakalanmaktan kaçınmak için gizli bir saklanakta kendini yerleştirdi.)

17. The children ensconced themselves in the blanket fort they had made. (Çocuklar, yaptıkları battaniye kalesine yerleştiler.)
18. The hiker ensconced herself in the tent during the rainstorm. (Yürüyüşçü, yağmur fırtınası sırasında çadırda kendini yerleştirdi.)
19. The employee ensconced himself in his cubicle to finish his work before the deadline. (Çalışan, süre dolmadan önce işini bitirmek için kabini kendine yerleştirdi.)
20. The artist ensconced himself in his studio to create his masterpiece. (Sanatçı, başyapıtını yaratmak için stüdyosunda kendini yerleştirdi.)

Türkçe Karşılıklar:

1. O, şöminenin yanındaki rahat koltuğa yerleşti.
2. Kedi, karton kutuya konumlandı.
3. Toplantı başlamadan önce hızla toplantı odasına yerleşti.
4. Uzun bir iş gününden sonra, iyi bir kitapla yatağımda rahatlamayı seviyorum.
5. Mülteciler, yakındaki bir barınağa yerleşmeyi başardılar.
6. Casus, düşmanın merkezinde aylarca kendini konumlandırdı.
7. Fırtına sırasında, güvenlik için kendimizi bodruma yerleştirdik.
8. Müzisyen, yeni albümü üzerinde çalışmak için stüdyosuna yerleşti.
9. Sinir bozucu kardeşinden kaçınmak için odasına yerleşti.
10. Asker, saldırı sırasında sığınakta kendini konumlandırdı.

11. Soğuk hava rağmen, kuş yumurtalarını korumak için yuvaya yerleşti.
12. Ünlü, paparazzilerden kaçınmak için VIP salonunda kendini yerleştirdi.
13. Önemli sunum için hazırlanmak için ofisine yerleşti.
14. Kedi, güneş ışığına yerleşerek bir şekerleme yaptı.
15. Seyahat eden kişi, uzun bir yolculuktan sonra dinlenmek için otel odasına yerleşti.
16. Suçlu, polis tarafından yakalanmaktan kaçınmak için gizli bir saklanakta kendini yerleştirdi.
17. Çocuklar, yaptıkları battaniye kalesine yerleştiler.
18. Yürüyüşçü, yağmur fırtınası sırasında çadırda kendini yerleştirdi.
19. Çalışan, süre dolmadan önce işini bitirmek için kabini kendine yerleştirdi.
20. Sanatçı, başyapıtını yaratmak için stüdyosunda kendini yerleştirdi.