Enhance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Enhance
Enhance, Türkçe anlamıyla “geliştirmek, artırmak, güçlendirmek” anlamına gelir.
- The new software will enhance the performance of your computer. (Yeni yazılım bilgisayarınızın performansını artıracak.)
- He took some courses to enhance his skills in marketing. (Pazarlama becerilerini geliştirmek için bazı kurslara katıldı.)
- We need to enhance the security measures in our building. (Binalarımızdaki güvenlik önlemlerini artırmamız gerekiyor.)
- The new gym equipment will enhance your workout experience. (Yeni spor salonu ekipmanları antrenman deneyiminizi artıracak.)
- They used special effects to enhance the movie’s visuals. (Filmdeki görselleri güçlendirmek için özel efektler kullandılar.)
- The chef added some spices to enhance the flavor of the dish. (Aşının tadını artırmak için şef baharat ekledi.)
- The company plans to enhance its customer service by hiring more staff. (Daha fazla personel işe alarak müşteri hizmetlerini geliştirmeyi planlıyorlar.)
- The city is working to enhance its public transportation system. (Şehir toplu taşıma sistemini geliştirmek için çalışıyor.)
- She used makeup to enhance her natural beauty. (Doğal güzelliğini artırmak için makyaj yaptı.)
- The teacher provided feedback to enhance the students’ writing skills. (Öğretmen öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmek için geribildirim sağladı.)
- The scientist developed a new process to enhance the efficiency of solar panels. (Bilim adamı güneş panellerinin verimliliğini artırmak için yeni bir süreç geliştirdi.)
- The company’s new advertising campaign is designed to enhance brand awareness. (Şirketin yeni reklam kampanyası marka farkındalığını artırmak için tasarlandı.)
- He worked hard to enhance his reputation in the business community. (İş dünyasındaki itibarını artırmak için çok çalıştı.)
- The company is investing in research to enhance its product line. (Şirket ürün yelpazesini geliştirmek için araştırmaya yatırım yapıyor.)
- The athlete used supplements to enhance his physical performance. (Sporcu fiziksel performansını artırmak için takviye ürünler kullandı.)
- The government is implementing policies to enhance the country’s economic growth. (Hükümet ülkenin ekonomik büyümesini artırmak için politikalar uyguluyor.)
- The company hired a consultant to enhance its organizational structure. (Şirket organizasyon yapısını geliştirmek için bir danışman işe aldı.)
- The museum used technology to enhance the visitor experience. (Müze ziyaretçi deneyimini artırmak için teknoloji kullandı.)
- The book’s illustrations enhance the storytelling. (
Kitabın resimleri hikaye anlatımını güçlendiriyor.)
20. She took a public speaking course to enhance her communication skills. (İletişim becerilerini geliştirmek için bir konuşma kursuna katıldı.)
Hemen Yorum Yaz