Enhance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enhance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enhance

Enhance, Türkçe anlamıyla “geliştirmek, artırmak, güçlendirmek” anlamına gelir.

  1. The new software will enhance the performance of your computer. (Yeni yazılım bilgisayarınızın performansını artıracak.)
  2. He took some courses to enhance his skills in marketing. (Pazarlama becerilerini geliştirmek için bazı kurslara katıldı.)
  3. We need to enhance the security measures in our building. (Binalarımızdaki güvenlik önlemlerini artırmamız gerekiyor.)
  4. The new gym equipment will enhance your workout experience. (Yeni spor salonu ekipmanları antrenman deneyiminizi artıracak.)
  5. They used special effects to enhance the movie’s visuals. (Filmdeki görselleri güçlendirmek için özel efektler kullandılar.)
  6. The chef added some spices to enhance the flavor of the dish. (Aşının tadını artırmak için şef baharat ekledi.)
  7. The company plans to enhance its customer service by hiring more staff. (Daha fazla personel işe alarak müşteri hizmetlerini geliştirmeyi planlıyorlar.)
  8. The city is working to enhance its public transportation system. (Şehir toplu taşıma sistemini geliştirmek için çalışıyor.)
  9. She used makeup to enhance her natural beauty. (Doğal güzelliğini artırmak için makyaj yaptı.)
  10. The teacher provided feedback to enhance the students’ writing skills. (Öğretmen öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmek için geribildirim sağladı.)
  11. The scientist developed a new process to enhance the efficiency of solar panels. (Bilim adamı güneş panellerinin verimliliğini artırmak için yeni bir süreç geliştirdi.)
  12. The company’s new advertising campaign is designed to enhance brand awareness. (Şirketin yeni reklam kampanyası marka farkındalığını artırmak için tasarlandı.)
  13. He worked hard to enhance his reputation in the business community. (İş dünyasındaki itibarını artırmak için çok çalıştı.)
  14. The company is investing in research to enhance its product line. (Şirket ürün yelpazesini geliştirmek için araştırmaya yatırım yapıyor.)
  15. The athlete used supplements to enhance his physical performance. (Sporcu fiziksel performansını artırmak için takviye ürünler kullandı.)
  16. The government is implementing policies to enhance the country’s economic growth. (Hükümet ülkenin ekonomik büyümesini artırmak için politikalar uyguluyor.)
  17. The company hired a consultant to enhance its organizational structure. (Şirket organizasyon yapısını geliştirmek için bir danışman işe aldı.)
  18. The museum used technology to enhance the visitor experience. (Müze ziyaretçi deneyimini artırmak için teknoloji kullandı.)
  19. The book’s illustrations enhance the storytelling. (

Kitabın resimleri hikaye anlatımını güçlendiriyor.)
20. She took a public speaking course to enhance her communication skills. (İletişim becerilerini geliştirmek için bir konuşma kursuna katıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.