Engagement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Engagement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Engagement Nedir?

Engagement, bir kişinin veya topluluğun bir şey hakkında ilgili, tutkulu ve aktif olmasıdır. Genellikle işletmeler, markalar ve diğer organizasyonlar, hedef kitleleriyle etkileşimde bulunarak onların ilgisini ve sadakatini artırmak için çaba sarf ederler.

Örnek cümleler:

  1. I’m so impressed with the level of engagement we’ve been receiving on our social media posts. (Sosyal medya gönderilerimize aldığımız ilgi seviyesinden çok etkilendim.)
  2. Employee engagement is crucial for a company’s success. (Çalışanların katılımı bir şirketin başarısı için önemlidir.)
  3. The couple announced their engagement on Instagram. (Çift, Instagram’da nişanlandıklarını duyurdu.)
  4. The engagement party will be held next weekend. (Nişan partisi gelecek hafta yapılacak.)
  5. The company’s engagement with its customers has significantly improved since the new management took over. (Yeni yönetimin devralmasından bu yana şirketin müşterileriyle olan ilişkisi önemli ölçüde gelişti.)
  6. I love the engagement ring my fiancé gave me. (Nişanlımın bana verdiği yüzüğü çok seviyorum.)
  7. The candidate’s engagement with the community is what sets her apart from the others. (Adayın toplumla olan ilişkisi diğerlerinden ayrılan özelliklerinden biridir.)
  8. The engagement rate of our email marketing campaign has been steadily increasing. (E-posta pazarlama kampanyamızın katılım oranı istikrarlı bir şekilde artıyor.)
  9. The keynote speaker was excellent at keeping the audience’s engagement throughout the entire presentation. (Ana konuşmacı, sunumu boyunca izleyicilerin ilgisini canlı tutmada mükemmeldi.)
  10. The company’s engagement with sustainability practices has earned them a lot of positive press. (Şirketin sürdürülebilirlik uygulamalarıyla olan ilişkisi, birçok olumlu basın haberi kazandırdı.)
  11. The engagement of the volunteers was crucial to the success of the event. (Gönüllülerin katılımı etkinliğin başarısı için hayatiydi.)
  12. The survey showed a high level of engagement among the employees. (Anket, çalışanlar arasında yüksek bir katılım seviyesi gösterdi.)
  13. The company’s engagement with local charities has helped to improve its reputation in the community. (Şirketin yerel hayır kurumlarıyla ilişkisi, toplumda itibarını artırmaya yardımcı oldu.)
  14. The engagement session with the wedding photographer was a lot of fun. (Düğün fotoğrafçısıyla nişan öncesi çekim yapmak çok eğlenceliydi.)
  15. The engagement on our Facebook page has been increasing steadily over the past month. (Geçen ay boyunca Facebook sayfamızdaki katılım istikrar
  1. The speaker’s engagement with the audience was remarkable, as he managed to keep everyone interested throughout his entire presentation. (Konuşmacının izleyicilerle olan etkileşimi dikkat çekiciydi, çünkü sunumunun tamamında herkesin ilgisini çekmeyi başardı.)
  2. The engagement between the two companies will result in a beneficial partnership for both parties. (İki şirket arasındaki iş birliği her iki taraf için de faydalı bir ortaklığa yol açacaktır.)
  3. The engagement of the community in the planning process was essential to ensure that the project met the needs of the residents. (Planlama sürecinde toplumun katılımı, projenin sakinlerin ihtiyaçlarını karşıladığından emin olmak için önemliydi.)
  4. The engagement metrics of our website have been steadily improving since we implemented the new design. (Yeni tasarımımızı uyguladığımızdan beri web sitemizin katılım metrikleri istikrarlı bir şekilde iyileşiyor.)
  5. The company’s engagement with diversity and inclusion practices has resulted in a more inclusive and welcoming workplace. (Şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılık uygulamalarıyla olan ilişkisi, daha kapsayıcı ve hoşgörülü bir iş yeri ortamına yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.