Elsewhere İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elsewhere İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elsewhere

Elsewhere, Türkçe’de “başka bir yere” anlamına gelir. Aşağıda, kelimenin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. I’d rather be elsewhere right now. (Şu anda başka bir yerde olmayı tercih ederim.)
  2. Let’s go elsewhere for lunch. (Öğle yemeği için başka bir yere gidelim.)
  3. She spent the summer traveling from one city to elsewhere. (O, yazı bir şehirden başka bir yere seyahat ederek geçirdi.)
  4. I can’t find my keys anywhere; they must be elsewhere. (Anahtarlarımı hiçbir yerde bulamıyorum; başka bir yerde olmalılar.)
  5. The company has decided to relocate elsewhere. (Şirket, başka bir yere taşınmaya karar verdi.)
  6. He was hoping to find work elsewhere after he lost his job. (İşini kaybettikten sonra başka bir yerde iş bulmayı umuyordu.)
  7. Let’s try looking for the book elsewhere. (Kitabı başka bir yerde aramayı deneyelim.)
  8. She left the party early and went elsewhere. (Partiden erken ayrıldı ve başka bir yere gitti.)
  9. We need to find an alternative route to go elsewhere. (Başka bir yere gitmek için alternatif bir rota bulmamız gerekiyor.)
  10. I can’t concentrate here; I need to be elsewhere. (Burada odaklanamıyorum; başka bir yerde olmam lazım.)
  11. The weather here is terrible; let’s go elsewhere. (Buradaki hava kötü; başka bir yere gidelim.)
  12. He left the company to pursue his career elsewhere. (Kariyerine başka bir yerde devam etmek için şirketten ayrıldı.)
  13. The store was closed, so I had to shop elsewhere. (Mağaza kapalıydı, bu yüzden başka bir yerde alışveriş yapmak zorunda kaldım.)
  14. We’ve searched everywhere for the missing document; it must be elsewhere. (Kayıp belgeyi her yerde aradık; başka bir yerde olmalı.)
  15. She didn’t like the restaurant we were in, so we went elsewhere. (O, içinde bulunduğumuz restoranı sevmedi, bu yüzden başka bir yere gittik.)
  16. He was offered a job elsewhere with better pay and benefits. (Daha iyi ücret ve avantajları olan başka bir yerde iş teklif edildi.)
  17. Let’s find a more peaceful place elsewhere. (Daha sakin bir yer başka bir yerde bulalım.)
  18. The team decided to hold their practice elsewhere due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle takım antrenmanını başka bir yerde yapmaya karar verdi.)
  19. She moved to the city to start a new life elsewhere. (Yeni bir hayata başlamak için şehre taşındı.)
  20. We should consider other options elsewhere before making a final decision. (Son kararımızı vermed

adan önce, başka seçenekleri başka yerlerde değerlendirmeliyiz.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.