Elevate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elevate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elevate Kelimesinin Türkçe Anlamı:

Elevate kelimesi “yükseltmek” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Elevating

    my mood by listening to upbeat music. (Canımı sıkıntıdan çıkarmak için neşeli müzik dinliyorum.)

  2. I need to

    elevate

    my laptop to eye level to prevent neck strain. (Boyun ağrısını önlemek için dizüstü bilgisayarımı göz seviyeme çıkarmam gerekiyor.)

  3. Their goal is to

    elevate

    their brand to become a market leader. (Hedefleri markalarını pazar lideri yapmak için yükseltmek.)

  4. Her new achievement helped to

    elevate

    her status in the company. (Her yeni başarı, şirketteki statüsünü yükseltmeye yardımcı oldu.)

  5. He is trying to

    elevate

    his cooking skills by taking a professional course. (Profesyonel bir kursa katılarak yemek pişirme becerilerini yükseltmeye çalışıyor.)

  6. The new CEO plans to

    elevate

    the company’s profits by 20%. (Yeni CEO, şirketin karını %20 artırmayı planlıyor.)

  7. It’s important to

    elevate

    your feet after standing for long periods of time. (Uzun süre ayakta durduktan sonra ayaklarınızı yükseltmek önemlidir.)

  8. He wants to

    elevate

    his social status by associating with wealthy people. (Zengin insanlarla ilişki kurarak sosyal statüsünü yükseltmek istiyor.)

  9. The company’s new marketing campaign will help

    elevate

    its brand recognition. (Şirketin yeni pazarlama kampanyası marka tanınırlığını yükseltmeye yardımcı olacak.)

  10. She decided to

    elevate

    her wardrobe by purchasing designer clothing. (Tasarımcı kıyafetler satın alarak gardırobunu yükseltmeye karar verdi.)

  11. The architect designed the building to

    elevate

    the city’s skyline. (Mimar, binayı şehrin siluetini yükseltmek için tasarladı.)

  12. He wants to

    elevate

    its public image. (Şirketin hayır kurumuna bağış yapma kararı, kamu imajını yükseltecektir.)

  13. The coach is trying to

    elevate

    the team’s performance by implementing new strategies. (Antrenör, yeni stratejiler uygulayarak takımın performansını yükseltmeye çalışıyor.)

  14. Her promotion

    elevated

    her position within the company. (Her terfi, şirket içindeki pozisyonunu yükseltti.)

  15. The new furniture will

    elevate

    the look of the living room. (Yeni mobilyalar, oturma odasının görünümünü yükseltecektir.)

  16. The CEO’s decision to invest in research and development will

    elevate

    the company’s technological capabilities. (CEO’nun araştırma ve geliştirmeye yatırım yapma kararı, şirketin teknolojik yeteneklerini yükseltecektir.)

  17. The company’s partnership with a well-known brand will

    elevate

    its reputation. (Şirketin tanınmış bir markayla ortaklığı, itibarını yükseltecektir.)

  18. She wants to

    elevate

    her fitness level by starting a new workout routine. (Yeni bir egzersiz rutini başlatarak fitness seviyesini yükseltmek istiyor.)

  19. The new restaurant aims to

    elevate

    the dining experience with its innovative menu. (Yenilikçi menüsüyle yeme deneyimini yükseltmeyi hedefleyen yeni restoran.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.