Elder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elder

Elder kelimesi Türkçede “yaşlı, ihtiyar” anlamına gelir. Ayrıca bazı bitkilerin adında da kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The elder man walked slowly with a cane. (Yaşlı adam, bastonuyla yavaş yavaş yürüdü.)
  2. The elder generation is often more conservative in their beliefs. (İhtiyar nesil genellikle inançları konusunda daha tutucudur.)
  3. Elderberry is known for its medicinal properties. (Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir bitki olan “sambucus nigra” nın İngilizce adı.)
  4. The elder statesman advised the president on matters of foreign policy. (İhtiyar devlet adamı, cumhurbaşkanına dış politika konularında tavsiyelerde bulundu.)
  5. The elder sister was always protective of her younger siblings. (Büyük kız kardeş her zaman küçük kardeşlerine koruyucu davrandı.)
  6. In some cultures, the elder members of the community are highly respected. (Bazı kültürlerde toplumun ihtiyar üyeleri çok saygın bir konumdadır.)
  7. The elder monk had spent many years in meditation and contemplation. (Yaşlı keşiş, meditasyon ve düşünceye dalma konularında yıllarını harcamıştı.)
  8. Elderflower is often used to make tea and other beverages. (Çiçekleri çay ve diğer içeceklerin yapımında kullanılan bir bitkinin İngilizce adı.)
  9. The elder couple had been married for over fifty years. (Yaşlı çift elli yıldan fazla evliydi.)
  10. The elder cat refused to share her food with the younger one. (Yaşlı kedi, yemeğini genç olanla paylaşmayı reddetti.)
  11. The elder professor had published numerous books on the subject. (Yaşlı profesör konuyla ilgili birçok kitap yayınlamıştı.)
  12. The elder statesman was a key figure in the peace negotiations. (İhtiyar devlet adamı, barış müzakerelerinde önemli bir figürdü.)
  13. The elder brother was always there to lend a helping hand. (Büyük erkek kardeş her zaman yardım etmek için hazırdı.)
  14. The elder members of the tribe gathered to discuss important matters. (Kabile üyelerinin ihtiyarları önemli konuları tartışmak üzere toplandılar.)
  15. The elder trees were covered in snow during the winter months. (Kış aylarında ihtiyar ağaçlar karla kaplıydı.)
  16. The elder woman had a kind smile and a gentle demeanor. (Yaşlı kadının nazik bir tebessümü ve nazik bir tavırları vardı.)
  17. The elder pastor had been serving his congregation for over forty years. (Yaşlı

pastör, topluluğuna kırk yılı aşkın süredir hizmet etmişti.)
18. The elder student was always eager to learn and ask questions. (Yaşlı öğrenci her zaman öğrenmeye ve soru sormaya istekliydi.)

  1. The elder couple enjoyed spending their retirement traveling around the world. (Yaşlı çift, emekli olduktan sonra dünyayı gezmeyi seviyorlardı.)
  2. The elder elephant was the leader of the herd and had a commanding presence. (Yaşlı fil, sürünün lideriydi ve etkileyici bir varlığı vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.