Efface İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Efface İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Efface (Silmek)

Efface kelimesi “silmek” anlamına gelir. Bir şeyin izini veya varlığını yok etmek, silmek, unutturmak veya gizlemek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I will efface all the old data from my computer. (Bilgisayarımdan tüm eski verileri sileceğim.)
2. She tried to efface her mistake by apologizing. (Hatasını özür dileyerek silmeye çalıştı.)
3. The teacher asked the students to efface their mistakes and try again. (Öğretmen, öğrencilerden hatalarını silip tekrar denemelerini istedi.)
4. He tried to efface the memory of his ex-girlfriend by deleting her pictures. (Eski kız arkadaşının anısını, onun resimlerini silerek silmeye çalıştı.)
5. The company decided to efface their previous logo and come up with a new one. (Şirket, önceki logosunu silmeye ve yeni bir logo tasarlamaya karar verdi.)
6. She couldn’t efface the memories of her childhood home. (Çocukluk evinin anılarını silemedi.)
7. The artist effaced his earlier sketches and started a new painting. (Sanatçı, önceki eskizlerini silip yeni bir tablo yapmaya başladı.)
8. He tried to efface the graffiti from the wall using a pressure washer. (Basınçlı su kullanarak duvardaki grafitiyi silmeye çalıştı.)
9. The politician wanted to efface his controversial remarks from the public’s memory. (Politikacı, tartışmalı açıklamalarını halkın hafızasından silmek istedi.)
10. She applied makeup to efface the dark circles under her eyes. (Gözlerinin altındaki morlukları silmek için makyaj yaptı.)
11. The rain effaced the footprints on the ground. (Yağmur yerdeki ayak izlerini sildi.)
12. He tried to efface his previous criminal record by doing community service. (Önceki suç kaydını, topluma hizmet ederek silmeye çalıştı.)
13. The passage of time can efface even the strongest memories. (Zamanın akışı bile en güçlü anıları bile silebilir.)
14. She couldn’t efface the feeling of guilt from her mind. (Suçluluk duygusunu zihninden silemedi.)
15. The students were asked to efface all the sensitive information from their essays. (Öğrencilerden, denemelerindeki tüm hassas bilgileri silmeleri istendi.)
16. He tried to efface the wrinkles on his face with anti-aging cream. (Yaşlanma karşıtı kremle yüzündeki kırışıklıkları silmeye çalıştı.)
17. The hacker tried to efface his digital footprint to avoid being caught. (Hacker, yakalanmamak için dijital izlerini silmeye çalıştı.)
18. The artist used sandpaper to efface the mistakes on the canvas. (Sanatçı, tuvaldeki hataları silmek için zımpara kull

19. The detective tried to efface any evidence that could implicate his client. (Dedektif, müvekkilini incitebilecek herhangi bir kanıtı silmeye çalıştı.)
20. The company decided to efface the negative reviews from their website to improve their reputation. (Şirket, itibarını artırmak için web sitelerinden negatif yorumları silmeye karar verdi.)

Bu örnek cümlelerde, “efface” kelimesi silme, yok etme, gizleme veya unutturma eylemlerini ifade etmek için kullanılmaktadır.