Education İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Education İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Education

Education kelimesinin Türkçe anlamı “eğitim”dir. Eğitim, bireylerin bilgi, beceri ve davranışlarını geliştirerek toplumda daha işlevsel bireyler olmalarına yardımcı olan süreçtir.

1. Education is the key to success. (Eğitim, başarının anahtarıdır.)
2. She always emphasizes the importance of education. (O, eğitimin önemini her zaman vurgular.)
3. Lack of education can lead to poverty. (Eğitimsizlik, yoksulluğa neden olabilir.)
4. He is pursuing higher education in engineering. (O, mühendislikte yüksek öğrenimini sürdürüyor.)
5. My parents always encouraged me to get a good education. (Ailem her zaman iyi bir eğitim almam için beni teşvik etti.)
6. The government has made efforts to improve the quality of education. (Hükümet, eğitimin kalitesini artırmak için çaba gösterdi.)
7. Access to education should be a basic human right. (Eğitime erişim, temel bir insan hakkı olmalıdır.)
8. She has a degree in education. (O, eğitim alanında bir dereceye sahip.)
9. Teaching is one of the most important professions in the field of education. (Öğretmek, eğitim alanında en önemli mesleklerden biridir.)
10. They believe that a good education is essential for personal growth. (İyi bir eğitimin kişisel gelişim için önemli olduğuna inanırlar.)
11. Some people choose to pursue education online. (Bazı insanlar, eğitimlerini çevrimiçi olarak sürdürmeyi tercih ederler.)
12. The school has a strong education program. (Okulun güçlü bir eğitim programı vardır.)
13. He is very passionate about education reform. (O, eğitim reformu konusunda çok tutkulu.)
14. Education is not only about academics, but also about character development. (Eğitim sadece akademik değil, karakter gelişimiyle de ilgilidir.)
15. They offer a variety of education programs for adults. (Yetişkinler için çeşitli eğitim programları sunuyorlar.)
16. Her success is a result of her hard work and education. (Başarısı, çalışkanlığı ve eğitimi sayesinde oldu.)
17. The government has allocated more funds for education this year. (Hükümet, bu yıl eğitim için daha fazla fon ayırdı.)
18. He dropped out of school at a young age, but later went back to get his education

19. The university offers a wide range of education programs, from business to engineering. (Üniversite, işletmeden mühendisliğe kadar geniş bir eğitim programı yelpazesi sunar.)
20. She believes that education is the key to creating a better society. (O, eğitimin daha iyi bir toplum yaratmanın anahtarı olduğuna inanıyor.)