Earn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Earn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Earn İle İlgili Cümleler

Earn, Türkçe dilinde “kazanmak” anlamına gelir. Aşağıda, earn kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir.

  1. I want to earn more money to buy a new car. (Daha fazla para kazanarak yeni bir araba almak istiyorum.)
  2. He has to work hard to earn his boss’s trust. (Patronunun güvenini kazanmak için çok çalışması gerekiyor.)
  3. She earned a lot of respect from her colleagues by completing the project ahead of schedule. (Projenin zamanından önce tamamlanmasıyla, meslektaşlarından çok saygı kazandı.)
  4. The company’s profits are increasing because they have earned the loyalty of their customers. (Şirketin karı, müşterilerinin sadakatini kazandıkları için artıyor.)
  5. My brother has earned a scholarship to study abroad. (Kardeşim yurt dışında okumak için bir burs kazandı.)
  6. You can earn extra points if you answer the bonus questions correctly. (Bonus soruları doğru cevaplarsanız ek puan kazanabilirsiniz.)
  7. She earned her place on the team through hard work and determination. (Sıkı çalışma ve kararlılığı sayesinde takımdaki yerini kazandı.)
  8. He earned a reputation as a skilled negotiator. (Usta bir müzakereci olarak ün kazandı.)
  9. The movie has already earned $50 million at the box office. (Film, gişede şimdiden 50 milyon dolar kazandı.)
  10. We need to earn the trust of our customers by providing high-quality products and services. (Yüksek kaliteli ürünler ve hizmetler sunarak müşterilerimizin güvenini kazanmamız gerekiyor.)
  11. He has earned a promotion after years of hard work and dedication. (Sıkı çalışma ve özverinin ardından terfi aldı.)
  12. She is trying to earn a living as a freelance writer. (Serbest yazar olarak geçimini kazanmaya çalışıyor.)
  13. The charity organization has earned the support of many volunteers. (Hayır kurumu, birçok gönüllünün desteğini kazandı.)
  14. He earned a degree in economics from a prestigious university. (Saygın bir üniversiteden ekonomi derecesi aldı.)
  15. The team has earned a reputation as the best in the league. (Takım, ligde en iyisi olarak ün kazandı.)
  16. She earned a medal for her outstanding performance in the race. (Yarıştaki olağanüstü performansı nedeniyle madalya kazandı.)
  17. The company is trying to earn the trust of investors by providing transparent financial statements. (Şirket, şeffaf finansal beyanlar sunarak yatırımcıların güvenini kazanmaya çalışıyor.)
  18. They are trying to earn a living by selling handmade crafts online. (El yapımı el sanatlarını çevrimiçi olarak satış yaparak geçimlerini kazanmaya çalışıyorlar.)
  19. The athlete has

earned the admiration of fans around the world for his incredible skills. (Atlet, inanılmaz yetenekleriyle dünya çapında hayranlık kazandı.)
20. She is earning a lot of money as a successful business owner. (Başarılı bir işletme sahibi olarak çok para kazanıyor.)

Bu örnek cümlelerde “earn” kelimesinin farklı anlamları kullanılmıştır. Bazıları para kazanma ile ilgili iken bazıları saygı veya destek kazanmak ile ilgilidir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.