Osmanlı Devleti’nin yıkılma noktasına geldiği dönemlerde halk, fakirlik ve sefalet içerisinde yaşıyordu. Uzun yıllar boyunca devletin içerisine girdiği savaşların ardından gelen I. Dünya Savaşı, Osmanlı ile birlikte tüm dünyada çok zor dönemlerin başlamasına neden olmuştu. I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin sahip olduğu son askeri birlikler de, İtilâf Devletleri tarafından esir alınmış veya dağıtılmıştı.
Anadolu toprakları bu sayede tamamıyla savunmasız bir hale getirilmişti. Böyle bir dönem içerisinde yerel halk, kendi ellerindeki imkânları kullanarak zaman zaman düşman saldırılarına direniş göstermişlerdir. Yerel halktan oluşan bu düzensiz askeri birliklere Kuvay-ı Milliye Birlikleri denilmiştir. Bu birlikler, sadece kendi bulundukları köyleri, şehirleri, olası düşman saldırısından koruyan yerel birlikler olmuşlardır.
Zaman içerisinde Kuvay-ı Milliye birliklerinden düzenli bir ordu oluşturulması gerektiğine meclis tarafından karar verilmiştir. Bunun belli başlı bazı sebepleri aşağıdaki şekildedir;
– Kuvay-ı Milliye birliklerinin, askeri disiplinden yoksun birlikler olması
– Bu birliklerin, düzenli ve teçhizatlı bir düşman saldırısı karşısında kazanma şansının olmaması
– Birliklerin, ihtiyaçlarını karşılamak adına zaman zaman halka baskılar yapması
– Belli bir baştan yönetilmemeleri, düzensiz ve bilinçsiz olarak hareket etmeleri
– Batı cephesinde disiplinsizlik, otorite eksikliği yüzünden çok stratejik noktaların Yunanlılara terkedilmesi
gibi sebepler gösterilebilir. TBMM tarafından yürütülen çalışmalar sayesinde 8 Ekim 1920 tarihinde, ülkenin dört bir yanından sağlanan katılım ile Kuvay-ı Milliye birlikleri tek bir otoriteye bağlanmıştır ve savaş bu şekilde idare edilmiştir.
Düzenli Ordunun Kurulma Nedenleri Nelerdir Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz.
Hemen Yorum Yaz