Dunghill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dunghill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dunghill Nedir?

Dunghill, Türkçede gübre yığını veya gübrelik olarak bilinen, hayvan atıklarının ve diğer organik atıkların toplandığı yerdir.

---

Örnek Cümleler:

1. The farmer spread the manure from the dunghill on the field. (Çiftçi, gübreyi düğün yığınından tarlaya serpti.)
2. The stench of the dunghill was unbearable. (Düğün yığınının kokusu dayanılmazdı.)
3. The chickens were pecking at the worms in the dunghill. (Tavuklar, düğün yığınındaki solucanları gagalıyorlardı.)
4. The dunghill was so high that it blocked the view of the house. (Düğün yığını o kadar yüksekti ki evin görünümünü engelliyordu.)
5. The flies swarmed around the dunghill. (Sinekler, düğün yığınının etrafında toplandı.)
6. The dunghill had been left to rot for too long. (Düğün yığını çok uzun süre çürümeye terk edilmişti.)
7. The gardener used the compost from the dunghill to fertilize the plants. (Bahçıvan, bitkileri gübrelemek için düğün yığınından komposto kullanıyordu.)
8. The rats were attracted to the food scraps in the dunghill. (Sıçanlar, düğün yığınındaki yemek artıklarına çekildi.)
9. The dunghill was infested with maggots. (Düğün yığını, kurtçuklarla doluydu.)
10. The dunghill was in a corner of the field, away from the house. (Düğün yığını, evden uzakta tarlanın bir köşesindeydi.)
11. The dunghill was a breeding ground for bacteria. (Düğün yığını, bakterilerin üremesi için bir ortamdı.)
12. The farmer had to clean out the dunghill before winter. (Çiftçi, kıştan önce düğün yığınını temizlemek zorunda kaldı.)
13. The dunghill attracted a lot of scavengers, like crows and raccoons. (Düğün yığını, kargalar ve rakunlar gibi birçok çöpçü hayvanı cezbetti.)
14. The dunghill was covered in a layer of fresh manure. (Düğün yığını, taze gübre tabakasıyla kaplıydı.)
15. The dunghill had been there for years, slowly decomposing. (Düğün yığını yıllardır oradaydı, yavaşça çürüyordu.)
16. The farmer used a pitchfork to turn over the dunghill. (Çiftçi, düğün yığınınu çevirmek için bir çatal kullandı.)
17. The dunghill provided a fertile breeding ground for weeds. (Düğün yığını, yabani otların ü

reyebileceği verimli bir üreme ortamı sağladı.)
18. The smell of the dunghill was overwhelming, even from a distance. (Düğün yığınının kokusu, uzaktan bile ağır geliyordu.)

19. The dunghill was so large that it had to be removed by a bulldozer. (Düğün yığını o kadar büyüktü ki bir kepçeyle kaldırılması gerekiyordu.)
20. The dunghill was an important source of fertilizer for the farm. (Düğün yığını, çiftlik için önemli bir gübre kaynağıydı.)

---

Türkçe anlamlarıyla beraber 20 adet örnek cümlede “dunghill” kelimesini kullandık. Bu cümlelerde, düğün yığınının çiftlik işleri ve tarımsal faaliyetlerle ilgili kullanım alanlarına ve çevresindeki hayvanlar ve böcekler gibi unsurlara dikkat çektik.