Drift İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drift İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drift Nedir?

Drift, hareket halindeki bir nesnenin yavaş yavaş sapması veya yönelimini kaybetmesi durumunu ifade eder. Bu kelime, genellikle araçların sürüş davranışlarını ve deniz araçlarının rotalarını ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The car began to drift off course on the slippery road. (Araba kaygan yolda rotadan sapmaya başladı.)
  2. The boat drifted aimlessly in the open sea. (Tekne açık denizde amaçsızca sürüklendi.)
  3. His attention began to drift as he grew tired. (Yorgunluktan dolayı dikkati dağılmaya başladı.)
  4. The snow was so deep that it caused the car to drift off the road. (Kar o kadar derindi ki, arabanın yoldan çıkmasına sebep oldu.)
  5. The balloon drifted slowly across the sky. (Balon yavaşça gökyüzünde süzüldü.)
  6. He had to correct the drift of the airplane to stay on course. (Rotada kalmak için uçağın sapmasını düzeltmek zorundaydı.)
  7. The tide caused the boat to drift towards the shore. (Gelgit, teknenin kıyıya doğru sürüklenmesine sebep oldu.)
  8. The conversation started to drift off topic. (Sohbet konusu asıl konudan uzaklaşmaya başladı.)
  9. The leaves drifted gently to the ground. (Yapraklar nazikçe yere düştü.)
  10. The car drift competition was held on the weekend. (Drift yarışması hafta sonu düzenlendi.)
  11. The snow caused the skier to drift off course. (Kar kayakçının rotasından sapmasına neden oldu.)
  12. The boat was drifting too close to the rocks. (Tekne kayalıklara çok yakın sürükleniyordu.)
  13. Her thoughts started to drift towards the future. (Düşünceleri geleceğe doğru kaymaya başladı.)
  14. The current was strong and caused the raft to drift downstream. (Akıntı çok güçlüydü ve salın nehir aşağısına sürükledi.)
  15. The clouds were drifting lazily across the sky. (Bulutlar tembelce gökyüzünde süzülüyordu.)
  16. He tried to control the drift of the skateboard. (Kaykayın sapmasını kontrol etmeye çalıştı.)
  17. The wind caused the kite to drift higher and higher. (Rüzgar uçağı giderek daha yukarılara sürükledi.)
  18. His mind began to drift off as he listened to the monotonous lecture. (Monoton dersi dinlerken zihninde başka şeylere kaymaya başladı.)
  19. The boat was drifting in the calm waters. (Tekne sakin suda sürükleniyordu.)
  20. The race car driver executed a perfect drift around the curve. (Yarış arabası sürücüsü, virajda mükemmel bir drift yaptı

Diğer Anlamları:

Drift kelimesi aynı zamanda başka anlamlarda da kullanılabilmektedir.

  1. “Akıntı” anlamında kullanıldığında örnek cümle: The strong drift pulled the swimmer out to sea. (Güçlü akıntı yüzücüyü denize doğru çekti.)

  2. “Yığılmak” anlamında kullanıldığında örnek cümle: Snow was drifting up against the front door. (Kar, ön kapının önünde yığılıyordu.)

  3. “Yığılmış kar” anlamında kullanıldığında örnek cümle: The deep drifts made it difficult to walk down the sidewalk. (Derin kar yığınları, kaldırımda yürümeyi zorlaştırdı.)

  4. “Dürtü” anlamında kullanıldığında örnek cümle: She felt a drift of anger rise within her. (Öfke bir dürtü olarak içinde yükseldi.)

  5. “Zihinden kayma” anlamında kullanıldığında örnek cümle: His thoughts drifted to his childhood memories. (Düşünceleri çocukluk anılarına kaydı.)

  6. “Küçük sapma” anlamında kullanıldığında örnek cümle: The computer program had a slight drift in its calculations. (Bilgisayar programı hesaplamalarında küçük bir sapma vardı.)

  7. “Drift etmek” anlamında kullanıldığında örnek cümle: He decided to just drift along and see where life took him. (Hayatın kendisini nereye götüreceğini görmek için sadece akışına kapılmaya karar verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.