Drift Apart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drift Apart İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drift Apart: Ayrı düşmek, birbirinden uzaklaşmak

  1. After years of being friends, we slowly drifted apart. (Yıllar boyunca arkadaş olan biz, yavaşça birbirimizden uzaklaştık.)
  2. The couple’s interests began to drift apart over time. (Çiftin ilgi alanları zamanla birbirinden ayrılmaya başladı.)
  3. Without communication, relationships can easily drift apart. (İletişimsizlikle, ilişkiler kolayca ayrılabilir.)
  4. The two ships began to drift apart in the stormy seas. (Fırtınalı denizlerde iki gemi birbirinden uzaklaşmaya başladı.)
  5. They were once close, but now they have drifted apart. (Bir zamanlar yakın olanlar, şimdi birbirlerinden uzaklaştılar.)
  6. Over time, the siblings drifted apart due to their different life paths. (Zamanla, kardeşler farklı yaşam yolları nedeniyle birbirlerinden uzaklaştılar.)
  7. If you don’t work on your relationship, it will slowly drift apart. (İlişkinize çalışmazsanız, yavaşça birbirinizden uzaklaşacaksınız.)
  8. The band members began to drift apart after creative differences. (Yaratıcılık farklılıkları sonrası, müzik grubu üyeleri birbirinden uzaklaşmaya başladı.)
  9. The two countries drifted apart after a disagreement in policy. (İki ülke, politika anlaşmazlığı sonrası birbirinden uzaklaştı.)
  10. The friends gradually drifted apart as they pursued their own goals. (Arkadaşlar kendi hedeflerine odaklandıkça yavaşça birbirlerinden uzaklaştılar.)
  11. Despite their efforts, their relationship still drifted apart. (Çabalarına rağmen, ilişkileri hala birbirinden uzaklaştı.)
  12. After their divorce, they gradually drifted apart and lost touch. (Boşanmalarının ardından, yavaşça birbirlerinden uzaklaştılar ve temaslarını kaybettiler.)
  13. The team began to drift apart after the coach’s departure. (Antrenörün ayrılığı sonrası, takım birbirinden uzaklaşmaya başladı.)
  14. The friends promised to keep in touch, but they still drifted apart. (Arkadaşlar temas halinde kalmaya söz vermişlerdi, ama hala birbirlerinden uzaklaştılar.)
  15. As they got older, the siblings drifted apart due to their different lifestyles. (Yaşlandıkça, kardeşler farklı yaşam tarzları nedeniyle birbirlerinden uzaklaştılar.)
  16. The two former business partners slowly drifted apart after a disagreement. (İki eski iş ortağı, anlaşmazlık sonrası yavaşça birbirlerinden uzaklaştılar.)
  17. The distance between them gradually increased as they began to drift apart. (Birbirinden uzaklaşmaya başladıkları için aralarındaki mesafe yavaşça arttı.)
  1. The political party began to drift apart due to ideological differences. (İdeolojik farklılıklar nedeniyle siyasi parti birbirinden uzaklaşmaya başladı.)
  2. Despite living in the same city, they drifted apart and rarely saw each other. (Aynı şehirde yaşamalarına rağmen, birbirlerinden uzaklaştılar ve nadiren görüştüler.)
  3. The students drifted apart after finishing school and pursuing different career paths. (Okulu bitirdikten sonra ve farklı kariyer yolları izledikten sonra, öğrenciler birbirlerinden uzaklaştılar.)

(Türkçe çeviriler cümlelerin yanında belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.