Dressing Gown İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dressing Gown İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dressing Gown Nedir?

Dressing gown, Türkçe karşılığıyla sabahlık, genellikle ev içerisinde giyilen, geniş ve rahat bir giysidir. Genellikle pamuklu, keten veya ipek gibi hafif kumaşlardan yapılmaktadır.

Örnek Cümleler:

  1. I love to relax in my dressing gown on lazy weekends. (Ben tembel hafta sonlarında sabahlığım içinde rahatlamayı seviyorum.)
  2. She put on her dressing gown and headed to the bathroom. (O, sabahlığını giyip banyoya doğru ilerledi.)
  3. He sat by the fire wearing his dressing gown. (O, sabahlığını giyerek ateşin yanında oturdu.)
  4. I bought a new dressing gown from the store yesterday. (Dün mağazadan yeni bir sabahlık satın aldım.)
  5. She wore her dressing gown while doing her morning routine. (Sabah rutinini yaparken sabahlığını giydi.)
  6. He lounged around the house in his dressing gown all day. (Tüm gün evde sabahlığıyla geveledi.)
  7. I like to wear my dressing gown over my pajamas when it’s chilly. (Havalar soğuk olduğunda, pijamalarımın üstüne sabahlığımı giymeyi seviyorum.)
  8. She draped her dressing gown over the back of the chair. (O, sabahlığını sandalyenin arka kısmına astı.)
  9. He felt cozy and comfortable in his warm dressing gown. (Sıcak sabahlığıyla rahat ve konforlu hissetti.)
  10. I always pack my dressing gown when I travel. (Seyahat ederken her zaman sabahlığımı yanıma alırım.)
  11. She slipped into her dressing gown and slippers before going to bed. (Yatmadan önce sabahlık ve terliklerini giydi.)
  12. He wrapped his dressing gown around him tightly to stay warm. (Sıcak kalmak için sabahlığını sıkıca kendine sarıldı.)
  13. I hung my dressing gown on the hook behind the door. (Sabahlığımı kapının arkasındaki çengere astım.)
  14. She put on her dressing gown and went to make a cup of tea. (O, sabahlığını giyip bir fincan çay yapmak için gitti.)
  15. He wore his dressing gown while reading a book on the couch. (O, kanepede kitap okurken sabahlığını giydi.)
  16. I prefer to wear my dressing gown instead of a bathrobe. (Bornoz yerine sabahlığımı giymeyi tercih ederim.)
  17. She felt relaxed and comfortable in her soft dressing gown. (Yumuşak sabahlığında rahat ve konforlu hissetti.)
  18. He bought his wife a luxurious dressing gown as a gift. (Eşine bir hediye olarak lüks bir sabahlık satın aldı.)
  19. I like to wear my dressing gown when I’m getting ready for bed. (Yatağa hazırlanırken sabahlığımı giymeyi seviyorum.)
  1. She wrapped her dressing gown around her tightly and watched the rain outside. (O, sabahlığını sıkıca kendine sarıp dışarıdaki yağmuru izledi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.