Drastically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drastically İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drastically

Drastically, Türkçede “önemli ölçüde, kökten” gibi anlamlara gelir. Bu kelime sıklıkla değişimler, etkiler veya sonuçlar hakkında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. Drastically reducing your calorie intake can lead to rapid weight loss. (Kalori alımınızı önemli ölçüde azaltmak hızlı kilo kaybına neden olabilir.)
  2. The company’s profits have drastically declined since the new competitors entered the market. (Yeni rakiplerin pazara girmesinden bu yana şirketin karı kökten azaldı.)
  3. The recent changes in the economy have drastically affected people’s standard of living. (Ekonomideki son değişiklikler insanların yaşam standartlarını önemli ölçüde etkiledi.)
  4. She had to drastically alter her plans after getting a job offer in a different city. (Farklı bir şehirde iş teklifi aldıktan sonra planlarını kökten değiştirmek zorunda kaldı.)
  5. The new medication drastically improved her quality of life. (Yeni ilaç yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdı.)
  6. The government’s decision to raise taxes has drastically affected small businesses. (Hükümetin vergileri artırma kararı küçük işletmeleri kökten etkiledi.)
  7. He drastically underestimated the amount of work that needed to be done. (Yapılması gereken işin miktarını kökten küçümsedi.)
  8. The weather conditions have drastically changed, causing many flights to be cancelled. (Hava koşulları önemli ölçüde değişti ve birçok uçuş iptal edildi.)
  9. The company’s reputation was drastically damaged after the scandal. (Skandalın ardından şirketin itibarı önemli ölçüde zarar gördü.)
  10. The project’s budget was drastically reduced due to unforeseen expenses. (Beklenmedik masraflar nedeniyle proje bütçesi kökten azaltıldı.)
  11. The new manager implemented drastic changes in the company’s structure. (Yeni müdür şirketin yapısında köklü değişiklikler uyguladı.)
  12. The team’s performance has drastically improved since hiring a new coach. (Yeni bir antrenör tutulduğundan beri takımın performansı önemli ölçüde arttı.)
  13. The town’s population has drastically decreased in recent years. (Kent
  1. The patient’s health drastically deteriorated after stopping their medication. (İlaçlarını bıraktıktan sonra hastanın sağlık durumu önemli ölçüde kötüleşti.)
  2. The company’s decision to move its production overseas had drastic consequences for the local workforce. (Şirketin üretimini yurtdışına taşıma kararı yerel iş gücü için köklü sonuçlar doğurdu.)
  3. The accident had a drastic impact on his physical abilities. (Kaza fiziksel yetenekleri üzerinde önemli ölçüde etkili oldu.)
  4. The new policy had a drastic effect on the company’s profits. (Yeni politikanın şirketin karı üzerinde kökten etkisi oldu.)
  5. The team’s strategy had to be drastically revised after their star player got injured. (Yıldız oyuncularının sakatlanması sonrasında takımın stratejisi kökten yeniden gözden geçirilmek zorunda kaldı.)
  6. The company’s stock price has drastically dropped in the last month. (Şirketin hisse senedi fiyatı son bir ayda kökten düştü.)
  7. The government’s decision to cut funding for education will have drastic consequences for future generations. (Eğitime yapılan fon kesintisi gelecek nesiller için köklü sonuçlar doğuracak.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.