Drama İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drama İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drama İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anlam: Drama, bir hikayenin tiyatral şekilde anlatımıdır.

Örnek Cümleler:

  1. The drama was so intense that the audience was on the edge of their seats. (Drama o kadar yoğundu ki seyirciler kenarda bekliyorlardı.)
  2. I love watching dramas on TV. (TV’deki dramaları izlemeyi seviyorum.)
  3. The school is putting on a drama next week. (Okul önümüzdeki hafta bir drama sahneleyecek.)
  4. The dramatic ending of the movie left me in tears. (Filmin dramatik sonu beni gözyaşlarına boğdu.)
  5. The dramatic change in the weather caught us off guard. (Hava durumundaki dramatik değişiklik bizi hazırlıksız yakaladı.)
  6. She is always causing drama in the office. (Ofiste her zaman drama çıkarıyor.)
  7. The play was a dramatic retelling of a historical event. (Oyun, tarihi bir olayın dramatik bir anlatımıydı.)
  8. The dramatic increase in sales was unexpected. (Satışlardaki dramatik artış beklenmedikti.)
  9. The dramatic scene in the movie was the turning point of the story. (Filmin dramatik sahnesi hikayenin dönüm noktasıydı.)
  10. He was always the center of drama in high school. (Lisede her zaman drama merkeziydi.)
  11. The drama of the courtroom was overwhelming. (Mahkeme salonundaki drama etkileyiciydi.)
  12. The dramatic performance of the actors left the

audience in awe. (Aktörlerin dramatik performansı seyirciyi hayrete düşürdü.)
13. She had a dramatic reaction to the news. (Haberlere dramatik bir tepki verdi.)

  1. The dramatic lighting added to the suspense of the scene. (Sahnedeki gerilimi artıran dramatik aydınlatma.)
  2. The dramatic music set the tone for the entire movie. (Filmin tonunu belirleyen dramatik müzik.)
  3. The dramatic irony in the play was a clever twist. (Oyunun dramatik ironisi akıllıca bir dokunuştu.)
  4. The dramatic monologue brought tears to the audience’s eyes. (Seyircinin gözlerine yaşlar döktüren dramatik monolog.)
  5. The dramatic pause before the big reveal had everyone holding their breath. (Büyük açıklama öncesi yapılan dramatik duraksama herkesi nefesini tutmaya zorladı.)
  6. The dramatic events of the story were based on real-life experiences. (Hikayenin dramatik olayları gerçek hayattaki deneyimlere dayanıyordu.)
  7. The dramatic conclusion to the play left the audience feeling satisfied. (Oyunun dramatik sonuçlanışı seyirciyi tatmin etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.