Drainage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drainage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drainage Nedir?

Drainage, genellikle yağmur sularının veya sıvı atıkların kontrolsüz bir şekilde birikmesini önlemek için yapılan sistem veya işlemdir. Bu sistem veya işlem, suyun toplanması, yönlendirilmesi ve depolanması için tasarlanmıştır.

Örnek cümleler:

1. Drainage systems are essential for preventing floods in urban areas. (Kentsel alanlarda sel baskınlarını önlemek için drenaj sistemleri önemlidir.)
2. Proper drainage is necessary to prevent water accumulation on roads. (Yolların su birikmesini önlemek için uygun drenaj gerekir.)
3. The company installed a new drainage system to prevent wastewater from polluting the nearby river. (Şirket yakındaki nehrin kirlenmesini önlemek için yeni bir drenaj sistemi kurdu.)
4. The city council is responsible for maintaining the drainage system in the municipality. (Belediye, ilçedeki drenaj sisteminin bakımından sorumludur.)
5. The water in the bathtub won’t drain properly. (Küvetin suyu düzgün bir şekilde akmıyor.)
6. The plumber fixed the drainage problem in the kitchen sink. (Tesisatçı, mutfak lavabosundaki drenaj sorununu düzeltti.)
7. The drainage ditch beside the road was filled with leaves and debris. (Yolun yanındaki drenaj kanalı yapraklar ve çöplerle doluydu.)
8. The agricultural field needs proper drainage to prevent soil erosion. (Tarım alanı toprak erozyonunu önlemek için uygun drenaja ihtiyaç duyar.)
9. The construction site had poor drainage, which caused mud and water accumulation. (İnşaat alanında kötü drenaj vardı ve bu da çamur ve su birikmesine neden oldu.)
10. The heavy rain caused the drainage system to overflow. (Şiddetli yağmur, drenaj sistemini taşmasına neden oldu.)
11. The city’s drainage infrastructure needs to be upgraded to cope with the increasing population. (Şehrin drenaj altyapısı artan nüfusu karşılamak için güncellenmesi gerekiyor.)
12. The new residential complex has an efficient drainage system. (Yeni konut kompleksi verimli bir drenaj sistemine sahip.)
13. The backyard drainage project to prevent flooding in low-lying areas. (Şehir alçak alanlarda sel baskınlarını önlemek için yeni bir drenaj projesine yatırım yapıyor.)
    15. The drainpipe from the roof was damaged, causing water to leak into the ceiling. (Çatıdan gelen drenaj borusu hasar gördü, bu da suyun tavana sızmasına neden oldu.)
    16. The drainage system in the public park is well-maintained, ensuring a pleasant environment for visitors. (Halk parkındaki drenaj sistemi iyi bakımlıdır, ziyaretçiler için hoş bir ortam sağlar.)
    17. The builder included a drainage system in the basement to prevent water damage during heavy rain. (Yapımcı, şiddetli yağmur sırasında su hasarını önlemek için bodrum katta bir drenaj sistemi dahil etti.)
    18. The city’s drainage department is responsible for maintaining the stormwater system. (Şehrin drenaj departmanı fırtına suyu sisteminin bakımından sorumludur.)
    19. The apartment complex had a malfunctioning drainage system, causing foul smells to emanate from the pipes. (Apartman kompleksinin bozuk bir drenaj sistemi vardı, bu da borulardan kötü kokular yayılmasına neden oldu.)
    20. The flooded road was closed due to poor drainage during the heavy rain. (Şiddetli yağmur sırasında kötü drenaj nedeniyle su altında kalan yol kapandı.)