Down On His Luck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Down On His Luck İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Down on His Luck

Down on His Luck, Türkçede “şanssız” veya “bahtsız” anlamlarına gelir. İşte örnek cümleler:

  1. John has been down on his luck lately and can’t seem to catch a break. (John son zamanlarda şanssız ve bir türlü şansı yüzüne gülmüyor.)
  2. After losing his job, Tom has been down on his luck and struggling to make ends meet. (İşini kaybettikten sonra, Tom şanssız bir duruma düştü ve geçinmekte zorlanıyor.)
  3. She’s been down on her luck since her husband passed away. (Kocası öldükten sonra, o şanssız bir durumda kaldı.)
  4. Bill’s been down on his luck with his investments lately. (Bill son zamanlarda yatırımlarıyla şanssızlık yaşıyor.)
  5. The poor guy is down on his luck and has no place to go. (Zavallı adam şanssız bir durumda ve gidecek hiçbir yeri yok.)
  6. Jane has been down on her luck in her love life lately. (Son zamanlarda, Jane aşk hayatında şanssızdı.)
  7. Mark has been down on his luck with his health lately. (Mark son zamanlarda sağlık sorunları yaşadı.)
  8. It seems like the whole town is down on its luck lately. (Son zamanlarda tüm şehir şanssız bir durumda gibi görünüyor.)
  9. Sam’s been down on his luck with his car breaking down twice this month. (Sam bu ay arabası iki kez bozulduğu için şanssız bir durumda.)
  10. The team has been down on its luck lately, losing their last five games. (Son zamanlarda, takım son beş maçını kaybederek şanssız bir durumda.)
  11. The company has been down on its luck recently, with profits falling and layoffs looming. (Son zamanlarda, şirket kârlarının düşmesi ve işten çıkarmaların yaklaşması nedeniyle şanssız bir durumda.)
  12. Tim’s been down on his luck with his grades lately. (Tim son zamanlarda notları konusunda şanssızdı.)
  13. Mary’s been down on her luck with her cooking lately. (Mary son zamanlarda yemek yapma konusunda şanssızdı.)
  14. The city’s been down on its luck with a string of bad weather and natural disasters. (Kötü hava koşulları ve doğal afetlerin ardından, şehir şanssız bir durumda.)
  15. Sarah’s been down on her luck with her finances lately. (Sarah son zamanlarda mali durumu nedeniyle şanssızdı.)
  16. The restaurant’s been down on its luck lately with a string of bad reviews. (Kötü yorumların ardından, restoran şanssız bir durumda.)
  17. The country’s been down on its luck with a struggling economy and political turmoil. (Ekonomik zorluklar ve siyasi çalkantılar nedeniyle, ülke şanssız bir durumda.)
  1. Jack’s been down on his luck with his love life lately. (Jack son zamanlarda aşk hayatında şanssızdı.)
  2. The singer’s been down on her luck lately with a string of canceled concerts. (İptal edilen konserlerin ardından, şarkıcı şanssız bir durumda.)
  3. The student’s been down on her luck with a difficult course load this semester. (Bu dönemde zorlu ders yükü nedeniyle öğrenci şanssız bir durumda.)

These are just a few examples of how to use “down on his luck” in a sentence. As you can see, this phrase can be used in a variety of contexts to describe someone or something that is experiencing a string of bad luck or unfortunate circumstances.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.