Dope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dope

Dope kelimesinin Türkçe anlamı “uyuşturucu” veya “müthiş” olarak kullanılan argo bir ifadedir.

  1. He got arrested for carrying dope in his backpack. (Uyuşturucu taşıdığı için tutuklandı.)
  2. This song is so dope, I can’t stop listening to it. (Bu şarkı müthiş, dinlemeyi bırakamıyorum.)
  3. Don’t get involved with dope, it will ruin your life. (Uyuşturucu ile uğraşma, hayatını mahveder.)
  4. The police found a stash of dope in his apartment. (Polis, dairede uyuşturucu yığını buldu.)
  5. Her new outfit is dope, it looks amazing on her. (Yeni kıyafeti müthiş, üzerinde harika duruyor.)
  6. He’s addicted to dope and needs help to quit. (Uyuşturucuya bağımlı ve bırakmak için yardıma ihtiyacı var.)
  7. Selling dope is illegal and can lead to serious consequences. (Uyuşturucu satmak yasa dışıdır ve ciddi sonuçlara neden olabilir.)
  8. The concert was dope, everyone had a great time. (Konsert müthişti, herkes eğlendi.)
  9. She’s always high on dope, it’s affecting her work. (Sürekli uyuşturucu içinde, işine etkisi var.)
  10. I don’t want anything to do with dope, it’s not worth it. (Uyuşturucuyla ilgilenmek istemiyorum, buna değmez.)
  11. He was caught with dope at the border and was denied entry. (Sınırda uyuşturucuyla yakalandı ve giriş izni verilmedi.)
  12. The party was dope, we danced all night long. (Parti müthişti, tüm gece dans ettik.)
  13. Dope is a dangerous substance that can cause addiction and harm to the body. (Uyuşturucu, bağımlılığa ve vücuda zarar verebilecek tehlikeli bir madde.)
  14. The graffiti art on the wall is so dope, it’s like a masterpiece. (Duvar üzerindeki graffiti sanatı çok güzel, bir başyapıt gibi.)
  15. He’s been dealing dope for years and finally got caught. (Yıllardır uyuşturucu ticareti yapıyor ve sonunda yakalandı.)
  16. The new video game is so dope, I can’t wait to play it. (Yeni video oyunu müthiş, oynamak için sabırsızlanıyorum.)
  17. Using dope can lead to serious health problems, including heart disease and cancer. (Uyuşturucu kullanımı, kalp hastalığı ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.)
  18. The movie was dope, I highly recommend it. (Film müthişti, kesinlikle tavsiye ederim.)
  19. Dope addicts often struggle to quit without professional help. (Uyuşturucu bağımlıları, profesyonel yardım olmadan bırakmakta zorlanırlar.)
  1. The athlete got suspended for using dope to enhance performance. (Sporcu performansını artırmak için uyuşturucu kullandığı için cezalandırıldı.)

(Türkçe)

  1. Sırt çantasında uyuşturucu taşıdığı için tutuklandı.
  2. Bu şarkı müthiş, dinlemeyi bırakamıyorum.
  3. Uyuşturucu ile uğraşma, hayatını mahveder.
  4. Polis, dairede uyuşturucu yığını buldu.
  5. Yeni kıyafeti müthiş, üzerinde harika duruyor.
  6. Uyuşturucuya bağımlı ve bırakmak için yardıma ihtiyacı var.
  7. Uyuşturucu satmak yasa dışıdır ve ciddi sonuçlara neden olabilir.
  8. Konser müthişti, herkes eğlendi.
  9. Sürekli uyuşturucu içinde, işine etkisi var.
  10. Uyuşturucuyla ilgilenmek istemiyorum, buna değmez.
  11. Sınırda uyuşturucuyla yakalandı ve giriş izni verilmedi.
  12. Parti müthişti, tüm gece dans ettik.
  13. Uyuşturucu, bağımlılığa ve vücuda zarar verebilecek tehlikeli bir madde.
  14. Duvar üzerindeki graffiti sanatı çok güzel, bir başyapıt gibi.
  15. Yıllardır uyuşturucu ticareti yapıyor ve sonunda yakalandı.
  16. Yeni video oyunu müthiş, oynamak için sabırsızlanıyorum.
  17. Uyuşturucu kullanımı, kalp hastalığı ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
  18. Film müthişti, kesinlikle tavsiye ederim.
  19. Uyuşturucu bağımlıları, profesyonel yardım olmadan bırakmakta zorlanırlar.
  20. Sporcu performansını artırmak için uyuşturucu kullandığı için cezalandırıldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.