Domesticity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Domesticity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Domesticity

Domesticity kelimesi Türkçe’de evlilik, aile hayatı, ev işleri gibi konuları ifade eder.

  1. Domesticity has always been an important part of my life. (Evlilik, aile hayatı her zaman hayatımda önemli bir yer tutmuştur.)
  2. She enjoys the domesticity of being a stay-at-home mom. (Evde kalmayı seven bir anne olarak ev işleri ona keyif veriyor.)
  3. My grandmother taught me a lot about domesticity when I was young. (Büyükannem ben gençken ev işleri hakkında birçok şey öğretti.)
  4. She chose to put her career on hold and focus on domesticity for a few years. (Birkaç yıl boyunca kariyerini askıya almayı ve ev işlerine odaklanmayı seçti.)
  5. The domesticity of the 1950s is often romanticized in popular culture. (1950’lerin evlilik, aile hayatı, ev işleri kültürde sıklıkla romantikleştirilir.)
  6. He takes great pride in his domesticity skills, including cooking and cleaning. (Yemek yapma ve temizlik gibi ev işleri becerilerinde büyük bir gurur duyuyor.)
  7. She found that domesticity came easily to her, and she enjoys taking care of her home and family. (Onun için ev işleri kolay gelir ve evini ve ailesini bakmaktan keyif alır.)
  8. Many women feel pressure to prioritize domesticity over their careers, which can be frustrating. (Birçok kadın kariyerlerinden daha çok ev işlerine öncelik vermek zorunda kaldığı için bunun üstesinden gelmek zor olabilir.)
  9. The book offers tips and advice for managing domesticity while also pursuing a career. (Kitap, kariyer yaparken ev işleri yönetmek için ipuçları ve öneriler sunuyor.)
  10. In many cultures, women are expected to take on the majority of domesticity tasks, which can be unfair. (Birçok kültürde, kadınların çoğu ev işleri görevlerini üstlenmeleri beklenir, bu adil olmayabilir.)
  11. He appreciates her dedication to domesticity and the care she puts into their home. (Ev işlerine olan özverisini takdir ediyor ve evlerine gösterdiği özene hayran kalıyor.)
  12. The rise of feminism in the 1960s and 70s challenged traditional ideas about domesticity and gender roles. (Feminizmin 1960’lı
  1. Despite the changes brought about by feminism, many women still find fulfillment in domesticity and homemaking. (Feminizmle birlikte getirilen değişikliklere rağmen, birçok kadın hala ev işleri ve ev yapımında tatmin buluyor.)
  2. He believes that a strong partnership is built on a shared commitment to domesticity and taking care of their home and family. (Güçlü bir ortaklık, ev işlerine ve ev ve ailelerine bakmaya yönelik ortak bir taahhüt üzerine inşa edildiğine inanıyor.)
  3. The division of labor in domesticity can vary widely between different households and cultures. (Ev işleri bölümü, farklı evler ve kültürler arasında geniş çapta değişebilir.)
  4. For some people, domesticity is a source of stress and anxiety rather than a source of fulfillment. (Bazı insanlar için, ev işleri tatmin yerine stres ve kaygı kaynağı olabilir.)
  5. She believes that the skills she has developed through domesticity are just as valuable as any skills she might have learned in the workplace. (Ev işleriyle geliştirdiği becerilerin, iş yerinde öğrendiği herhangi bir beceri kadar değerli olduğuna inanıyor.)
  6. In some cultures, men are expected to take on more domesticity tasks than in others. (Bazı kültürlerde, erkeklerin ev işleri görevlerinin daha fazla üstlenmeleri beklenir.)
  7. She believes that domesticity is an important part of creating a sense of home and belonging. (Ev yapmak ve aidiyet hissi yaratmak için ev işlerinin önemli bir parçası olduğuna inanıyor.)
  8. The pandemic has brought renewed attention to the importance of domesticity and the work that goes into keeping a home running smoothly. (Pandemi, bir evin düzenli şekilde işlemesi için yapılan işlerin ve ev işlerinin önemine yeniden dikkat çekti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.