Diversify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diversify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diversify Nedir?

Diversify, çeşitlendirmek anlamına gelen İngilizce bir fiildir. Finansal terimlerde kullanılan diversify, yatırım portföylerinin riskini azaltmak için farklı varlıklara yatırım yapmayı ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. Diversifying your investments is always a good idea to minimize risk. (Yatırımlarınızı çeşitlendirmek riski azaltmak için her zaman iyi bir fikirdir.)
2. He plans to diversify his business by adding new products to his line. (O, işini yeni ürünler ekleyerek çeşitlendirmeyi planlıyor.)
3. She decided to diversify her workout routine to keep it interesting. (Egzersiz rutinini ilginç tutmak için farklılık yaratmaya karar verdi.)
4. The company aims to diversify its customer base by targeting new markets. (Şirket, yeni pazarlara odaklanarak müşteri tabanını çeşitlendirmeyi hedefliyor.)
5. They are considering diversifying their investment portfolio by investing in real estate. (Gayrimenkule yatırım yaparak yatırım portföylerini çeşitlendirmeyi düşünüyorlar.)
6. The restaurant decided to diversify its menu by adding vegan options. (Restoran, vegan seçenekler ekleyerek menüsünü çeşitlendirmeye karar verdi.)
7. He wants to diversify his skills by learning a new language. (Yeni bir dil öğrenerek becerilerini çeşitlendirmek istiyor.)
8. The company is planning to diversify its product line by introducing new designs. (Yeni tasarımlar sunarak ürün yelpazesini çeşitlendirmeyi planlıyorlar.)
9. She is trying to diversify her reading list by adding books from different genres. (Farklı türlerden kitaplar ekleyerek okuma listesini çeşitlendirmeye çalışıyor.)
10. The farmer decided to diversify his crops by planting a variety of fruits and vegetables. (Çeşitli meyve ve sebzeleri ekip yetiştirerek ürünlerini çeşitlendirmeye karar verdi.)
11. The company is exploring ways to diversify its revenue streams.

12. She is looking to diversify her investments by investing in both stocks and bonds. (Hem hisse senetlerine hem de tahvillere yatırım yaparak yatırımlarını çeşitlendirmeyi araştırıyor.)
13. The university is working to diversify its student body by increasing the number of international students. (Üniversite, uluslararası öğrenci sayısını artırarak öğrenci kitlesini çeşitlendirmeye çalışıyor.)
14. The company plans to diversify its workforce by hiring employees from different backgrounds. (Farklı geçmişlere sahip çalışanları işe alarak iş gücünü çeşitlendirmeyi planlıyorlar.)
15. The musician wants to diversify his sound by experimenting with different genres of music. (Farklı müzik türleriyle deneyerek müzik tarzını çeşitlendirmek istiyor.)
16. The company is working to diversify its suppliers to reduce its dependence on a single source. (Tek bir kaynağa bağımlılığı azaltmak için tedarikçilerini çeşitlendirmeye çalışıyorlar.)
17. The investor decided to diversify his real estate holdings by investing in properties in different cities. (Farklı şehirlerdeki mülklere yatırım yaparak gayrimenkul portföyünü çeşitlendirmeye karar verdi.)
18. She is trying to diversify her social circle by meeting new people from different backgrounds. (Farklı geçmişlere sahip insanlarla tanışarak sosyal çevresini çeşitlendirmeye çalışıyor.)
19. The company is considering diversifying its marketing strategies to reach a wider audience. (Daha geniş bir kitleye ulaşmak için pazarlama stratejilerini çeşitlendirmeyi düşünüyorlar.)
20. The artist is looking to diversify her portfolio by creating art in different mediums. (Farklı ortamlarda sanat eserleri oluşturarak portföyünü çeşitlendirmek istiyor.)