Disturbance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disturbance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disturbance

Disturbance kelimesi, “rahatsızlık, bozukluk, huzursuzluk” gibi anlamlara gelir. Aşağıda bu kelimenin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.

1. The loud noise from the construction site caused a disturbance in the neighborhood. (İnşaat alanındaki yüksek gürültü mahallede bir rahatsızlığa neden oldu.)
2. The students were causing a disturbance in the library by talking loudly. (Öğrenciler yüksek sesle konuşarak kütüphanede bir huzursuzluk yaratıyorlardı.)
3. The disturbance in the atmosphere caused the flight to be delayed. (Atmosferdeki bozukluk uçuşun gecikmesine neden oldu.)
4. The disturbance in the ocean caused by the storm was massive. (Fırtınanın neden olduğu denizdeki bozukluk çok büyüktü.)
5. The therapist helped the patient deal with the emotional disturbance. (Terapist hastanın duygusal rahatsızlığıyla başa çıkmasına yardımcı oldu.)
6. The disturbance in the power grid caused a blackout in the city. (Enerji şebekesindeki bozukluk şehirde bir elektrik kesintisine neden oldu.)
7. The police were called to deal with the disturbance at the party. (Polis parti sırasındaki huzursuzluğu çözmek için çağrıldı.)
8. The disturbance in the balance of nature is a serious concern. (Doğanın dengeindeki bozukluk ciddi bir endişe kaynağıdır.)
9. The earthquake caused a disturbance in the city’s infrastructure. (Deprem şehrin altyapısında bir bozukluğa neden oldu.)
10. The disturbance in the market caused the stock prices to drop. (Piyasada yaşanan bozukluk hisse senedi fiyatlarının düşmesine neden oldu.)
11. The disturbance in the classroom was quickly dealt with by the teacher. (Sınıftaki huzursuzluk öğretmen tarafından hızlı bir şekilde çözüldü.)
12. The disturbance in the train schedule caused a delay in my travel plans. (Tren seferlerindeki bozukluk seyahat planlarımda bir gecikmeye neden oldu.)
13. The disturbance in the ecosystem caused the extinction of several species. (Ekosistemdeki bozukluk birkaç türün yok olmasına neden oldu.)
14. The loud music from the party caused a disturbance to the neighbors. (Partiden gelen yüksek müzik komşular için bir rahatsızlık yarattı.)
15. The disturbance in the manufacturing process caused a delay in the delivery of the product. (Üretim sürecindeki bozukluk ürünün teslimatında bir gecikmeye neden oldu.)
16. The disturbance in the weather patterns caused severe storms. (Hava durumundaki bozukluk şiddetli fırtınalara neden oldu.)
17. The disturbance in the peace negotiations was a setback for progress. (Barış müz

akere yaşanan huzursuzluk ilerlemeye bir engel oldu.)
18. The disturbance in the animal kingdom caused a disruption in the food chain. (Hayvan krallığındaki bozukluk, besin zincirinde bir aksaklığa neden oldu.)

19. The disturbance in the flow of traffic caused a major congestion on the highway. (Trafik akışındaki bozukluk, otoyolda büyük bir yoğunluğa neden oldu.)
20. The disturbance in the political climate caused unrest among the citizens. (Politik ortamdaki huzursuzluk, vatandaşlar arasında rahatsızlık yarattı.)