Distended İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Distended İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Distended

Distended, genişletilmiş, şişmiş veya dolu anlamına gelir. Bu kelime, genellikle vücutta şişkinlik veya aşırı gaz birikimi ile ilgili durumları ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. My stomach feels distended after eating too much food. (Çok fazla yemek yedikten sonra midem şişkin hissediyor.)
  2. The balloon distended as more air was blown into it. (Balon daha fazla hava üfledikçe genişledi.)
  3. The veins in his legs were distended after standing for hours. (Saatlerce ayakta kaldıktan sonra bacaklarındaki damarlar genişlemişti.)
  4. The tumor caused his abdomen to become distended. (Tümör karnının şişmesine neden oldu.)
  5. The pipe distended under the pressure of the water. (Su basıncı altında boru genişledi.)
  6. She felt distended and uncomfortable after eating too many sweets. (Çok fazla tatlı yedikten sonra şişkin ve rahatsız hissetti.)
  7. The balloon’s distended shape was visible from across the room. (Balonun genişlemiş şekli odanın karşısından bile görülebiliyordu.)
  8. The patient’s abdomen was distended due to fluid accumulation. (Hasta karındaki sıvı birikimi nedeniyle şişkin idi.)
  9. The tires appeared distended after being overinflated. (Lastikler aşırı şişirilince genişlemiş görünüyordu.)
  10. The river had become distended after heavy rains. (Aşırı yağışlardan sonra nehir genişlemişti.)
  11. His eyes were distended with fear. (Korkudan gözleri genişlemişti.)
  12. The pregnant woman’s belly was distended as her baby grew. (Hamile kadının karnı bebeği büyüdükçe genişlemişti.)
  13. The distended balloon finally burst. (Genişlemiş balon sonunda patladı.)
  14. The distended veins in his arms were a result of weightlifting. (Kaldırış yapmasından dolayı kollarındaki genişlemiş damarlar bir sonuçtu.)
  15. The patient was experiencing discomfort due to his distended bladder. (Hastanın şişmiş idrar kesesi nedeniyle rahatsızlığı vardı.)
  16. The distended drum skin made a deep sound. (Genişlemiş davul derisi derin bir ses çıkardı.)
  17. The frog’s throat distended as it prepared to croak. (Kurbağanın boğazı ötmeye hazırlanırken genişledi.)
  18. The distended clouds signaled an impending storm. (Genişlemiş bulutlar yaklaşan bir fırtınayı işaret ediyordu.)
  19. The distended river overflowed its banks. (Genişlemiş nehir kıyılarından taştı.)
  20. The distended tire burst, causing the car to swerve off the road. (Genişlemiş lastik patladı

, önceki cümlelerin Türkçe karşılıklarını yazarak devam edebilir misiniz?

  1. Çok fazla yemek yedikten sonra midem şişkin hissediyor.
  2. Balon daha fazla hava üfledikçe genişledi.
  3. Saatlerce ayakta kaldıktan sonra bacaklarındaki damarlar genişlemişti.
  4. Tümör karnının şişmesine neden oldu.
  5. Su basıncı altında boru genişledi.
  6. Çok fazla tatlı yedikten sonra şişkin ve rahatsız hissetti.
  7. Balonun genişlemiş şekli odanın karşısından bile görülebiliyordu.
  8. Hasta karındaki sıvı birikimi nedeniyle şişkin idi.
  9. Lastikler aşırı şişirilince genişlemiş görünüyordu.
  10. Aşırı yağışlardan sonra nehir genişlemişti.
  11. Korkudan gözleri genişlemişti.
  12. Hamile kadının karnı bebeği büyüdükçe genişlemişti.
  13. Genişlemiş balon sonunda patladı.
  14. Kaldırış yapmasından dolayı kollarındaki genişlemiş damarlar bir sonuçtu.
  15. Hastanın şişmiş idrar kesesi nedeniyle rahatsızlığı vardı.
  16. Genişlemiş davul derisi derin bir ses çıkardı.
  17. Kurbağanın boğazı ötmeye hazırlanırken genişledi.
  18. Genişlemiş bulutlar yaklaşan bir fırtınayı işaret ediyordu.
  19. Genişlemiş nehir kıyılarından taştı.
  20. Genişlemiş lastik patladı, aracın yoldan çıkmasına neden oldu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.