Dissipation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dissipation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dissipation (Dağılma) Nedir?

Dissipation, enerjinin bir sistemden diğerine akışının olduğu süreçlerde, enerjinin çoğunun kullanılamaz hale gelerek kaybolması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The dissipation of energy in the engine causes it to become very hot. (Enerjinin motorun içindeki dağılması, onun çok sıcak olmasına neden olur.)
2. The dissipation of resources was a significant factor in the company’s downfall. (Kaynakların dağılması, şirketin çöküşünde önemli bir faktördü.)
3. The dissipation of heat from the room was slow due to poor insulation. (Odanın içindeki ısının dağılması, kötü yalıtım nedeniyle yavaş oldu.)
4. The dissipation of political power after the revolution led to chaos. (Devrimden sonra siyasi gücün dağılması kaosa neden oldu.)
5. The dissipation of sound waves over distance is a natural phenomenon. (Ses dalgalarının uzaklıkla dağılması doğal bir olgudur.)
6. The dissipation of the storm clouds brought relief to the farmers. (Fırtına bulutlarının dağılması, çiftçilere rahatlama getirdi.)
7. The dissipation of the group’s focus led to a lack of progress on the project. (Grubun odaklanmasının dağılması, projede ilerleme eksikliğine neden oldu.)
8. The dissipation of the ocean waves on the shore is a mesmerizing sight. (Deniz dalgalarının sahildeki dağılması büyüleyici bir manzaradır.)
9. The dissipation of enthusiasm among the team members was disappointing. (Takım üyelerinin hevesinin dağılması hayal kırıklığı yarattı.)
10. The dissipation of nutrients in the soil affected the crop yield. (Topraktaki besinlerin dağılması, ürün verimini etkiledi.)
11. The dissipation of light in the fog made it difficult to see. (Sis içindeki ışığın dağılması, görmenin zorlaşmasına neden oldu.)
12. The dissipation of wealth in the family caused tension and conflict. (Ailenin zenginliğinin dağılması, gerilime ve çatışmaya neden oldu.)
13. The dissipation of the gas molecules in the atmosphere is affected by temperature. (Atmosferdeki gaz moleküllerinin dağılımı, sıcaklıktan etkilenir.)
14. The dissipation of the crowd after the concert was over took a long time. (Konsertin bitiminden sonra kalabalığın dağılması uzun sürdü.)
15. The dissipation of the company’s reputation was a blow to its sales. (Şirketin itibarının dağılması, satışlarına darbe vurdu.)
16. The dissipation of love in the relationship was a painful experience. (İlişkideki aşkın dağılması acı bir deneyimdi.)

17. The dissipation of momentum caused the ball to come to a stop. (Momentumun dağılması topun durmasına neden oldu.)
18. The dissipation of electricity in the wires is a loss of energy. (Kablolar içindeki elektriğin dağılması enerji kaybıdır.)
19. The dissipation of attention in the classroom led to poor grades. (Sınıftaki dikkatin dağılması, düşük notlara neden oldu.)
20. The dissipation of trust in the relationship made it difficult to rebuild. (İlişkideki güvenin dağılması, yeniden inşa etmeyi zorlaştırdı.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)