Disparity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disparity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disparity

Disparity, Türkçe’de “fark, uçurum, eşitsizlik” gibi anlamlara gelir. İki veya daha fazla şey arasındaki önemli bir farkı ifade etmek için kullanılır.

1. There is a huge disparity between the rich and poor. (Zenginler ile fakirler arasında büyük bir fark var.)
2. The disparity in education opportunities is a major problem. (Eğitim fırsatlarındaki eşitsizlik büyük bir sorun.)
3. The team’s performance showed a significant disparity between the first and second half. (Takımın performansı ilk yarı ile ikinci yarı arasında önemli bir fark gösterdi.)
4. Disparities in healthcare access can have serious consequences. (Sağlık hizmetlerine erişimdeki farklılıklar ciddi sonuçlar doğurabilir.)
5. The pay disparity between men and women is still a major issue. (Erkekler ve kadınlar arasındaki ücret farkı hala önemli bir sorun.)
6. The study highlights the economic disparities in different regions of the country. (Çalışma, ülkenin farklı bölgelerindeki ekonomik farklılıklara dikkat çekiyor.)
7. The report revealed a significant disparity in the treatment of minority groups. (Rapor, azınlık grupların muamelesinde önemli bir farklılık ortaya koydu.)
8. Disparities in access to technology can affect a student’s ability to learn. (Teknolojiye erişimdeki farklılıklar bir öğrencinin öğrenme kabiliyetini etkileyebilir.)
9. The wealth disparity between developed and developing countries is a major concern. (Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki zenginlik farklılığı önemli bir endişe kaynağı.)
10. Disparities in housing quality can have a significant impact on health. (Konut kalitesindeki farklılıklar sağlık üzerinde önemli bir etki yapabilir.)
11. The survey revealed a disparity in the amount of time people spend exercising. (Araştırma, insanların egzersiz yapmaya ayırdıkları zaman arasında bir farklılık olduğunu ortaya koydu.)
12. Disparities in the justice system can lead to unequal treatment. (Adalet sistemindeki farklılıklar eşitsiz muameleye neden olabilir.)
13. The study found a significant disparity in the level of education between rural and urban areas. (Araştırma, kırsal ve kentsel bölgeler arasındaki eğitim seviyesinde önemli bir farklılık buldu.)
14. Disparities in employment opportunities can lead to economic inequality. (İş fırsatlarındaki farklılıklar ekonomik eşitsizliğe neden olabilir.)
15. The income disparity between different social classes is a growing concern. (Farklı sosyal sınıflar arasındaki gelir farkı giderek artan bir endişe kaynağıdır.)
16. Disparities in access to clean water

and sanitation can have serious health consequences. (Temiz su ve hijyenik koşullara erişimdeki farklılıklar ciddi sağlık sonuçları doğurabilir.)
17. The disparity in representation of women in leadership positions is a major issue. (Kadınların liderlik pozisyonlarında temsilindeki farklılık önemli bir sorun.)

18. Disparities in the distribution of resources can lead to conflicts. (Kaynakların dağılımındaki farklılıklar çatışmalara neden olabilir.)
19. The study found a disparity in the level of care provided to patients in different hospitals. (Araştırma, farklı hastanelerde hastalara verilen bakım düzeyinde bir farklılık buldu.)
20. Disparities in educational outcomes can have long-lasting effects on an individual’s life. (Eğitim sonuçlarındaki farklılıklar bireylerin hayatında uzun süreli etkilere neden olabilir.)