Disparage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disparage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disparage

Disparage, bir şeyi küçümsemek veya itibarsızlaştırmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. He always disparages my opinions. (O, her zaman fikirlerimi küçümsüyor.)
  2. It’s not nice to disparage someone behind their back. (Ardından birini küçümsemek hoş değil.)
  3. She tried to disparage his achievements, but he didn’t let her. (Başarılarını küçümsemeye çalıştı, ama o izin vermedi.)
  4. The media often disparages politicians. (Medya sık sık siyasetçileri itibarsızlaştırır.)
  5. He disparaged her cooking, but she didn’t let it bother her. (Onun yemeklerini kötüledi ama o bundan etkilenmedi.)
  6. It’s not fair to disparage someone’s appearance. (Birinin görünümünü küçümsemek adil değil.)
  7. They disparaged the importance of education. (Eğitimin önemini küçümsediler.)
  8. She disparaged his intelligence, but he knew better. (Akıl yürütmelerini küçümsedi, ama o daha iyi biliyordu.)
  9. Don’t disparage someone’s religion, it’s disrespectful. (Birinin dinini küçümsemeyin, saygısızlık olur.)
  10. He always tries to disparage his competitors. (O, her zaman rakiplerini küçümsemeye çalışır.)
  11. The teacher disparaged the student’s efforts, which discouraged him. (Öğretmen öğrencinin çabalarını küçümsedi, bu da onu cesaretlendirmeyi bıraktırdı.)
  12. She was quick to disparage her ex-boyfriend’s new girlfriend. (Eski sevgilisinin yeni kız arkadaşını hemen kötüledi.)
  13. It’s not productive to disparage someone’s ideas without offering a solution. (Birinin fikirlerini çözüm sunmadan küçümsemek üretken değil.)
  14. He disparaged her ability to succeed, but she proved him wrong. (Başarılı olma kabiliyetini küçümsedi, ama o onun yanıldığını kanıtladı.)
  15. They often disparaged their employees, which led to a high turnover rate. (Çalışanlarını sık sık küçümsediler, bu da yüksek bir işten ayrılma oranına yol açtı.)
  16. She didn’t want to disparage his efforts, but she had to be honest. (Çabalarını küçümsemek istemedi, ama dürüst olmak zorundaydı.)
  17. It’s not professional to disparage a coworker in front of clients. (Müşterilerin önünde bir iş arkadaşını küçümsemek profesyonel değil.)
  18. He always finds a way to disparage his sister’s choices. (Kardeşinin seçimlerini küçümsemek için her zaman bir yol bulur.)
  19. The boss disparaged the employee’s work, which made her feel undervalued. (Patron, çalışanın işini küçüms
  1. They tried to disparage the importance of mental health, which is a harmful attitude. (Mental sağlığın önemini küçümsemeye çalıştılar, bu zararlı bir tutumdur.)

Note: It’s important to remember that disparaging others can be hurtful and disrespectful. It’s always better to approach situations with kindness and respect, even if we don’t agree with someone else’s opinions or choices.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.