Disobedience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disobedience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disobedience

Disobedience means the refusal to obey rules, orders, or someone in authority. It can be intentional or unintentional.

1. The disobedient student was sent to the principal’s office. (İtaatsiz öğrenci, müdürün odasına gönderildi.)
2. Civil disobedience has been a powerful tool for social change throughout history. (Sivil itaatsizlik, tarih boyunca sosyal değişim için güçlü bir araç olmuştur.)
3. The worker was fired for disobedience to company policies. (İşçi, şirket politikalarına karşı itaatsizlik nedeniyle kovuldu.)
4. Sometimes disobedience can lead to positive change. (Bazen itaatsizlik, olumlu değişime yol açabilir.)
5. The soldier was punished for disobedience to his commanding officer. (Asker, komutanına karşı itaatsizlikten cezalandırıldı.)
6. Parents often struggle with how to handle disobedience in their children. (Ebeveynler, çocuklarının itaatsizliğiyle nasıl başa çıkacaklarını sıklıkla zorlanırlar.)
7. Disobedience to traffic laws can result in accidents. (Trafik kurallarına itaatsizlik, kazalara neden olabilir.)
8. Disobedience is sometimes necessary to stand up for what is right. (Doğru olanı savunmak için bazen itaatsizlik gerekli olabilir.)
9. The worker’s disobedience cost the company a lot of money. (İşçinin itaatsizliği, şirkete çok para kaybettirdi.)
10. The child was punished for his disobedience to his parents. (Çocuk, ebeveynlerine karşı itaatsizliği nedeniyle cezalandırıldı.)
11. Disobedience to safety regulations can have serious consequences. (Güvenlik düzenlemelerine itaatsizlik, ciddi sonuçlara yol açabilir.)
12. The protesters were arrested for their disobedience to police orders. (Protestocular, polis emirlerine karşı itaatsizlikleri nedeniyle tutuklandılar.)
13. Disobedience to the law can result in imprisonment. (Kanuna itaatsizlik, hapis cezasına neden olabilir.)
14. The child’s disobedience was a result of inconsistent parenting. (Çocuğun itaatsizliği, tutarsız ebeveynlikten kaynaklandı.)
15. Disobedience to God’s commandments is considered a sin in many religions. (Tanrı’nın buyruklarına itaatsizlik, birçok dinde bir günah olarak kabul edilir.)
16. The worker was reprimanded for his disobedience to safety protocols. (İşçi, güvenlik protokollerine karşı itaatsizli

17. Disobedience to the school’s dress code resulted in the student being sent home. (Okulun giyim koduna karşı itaatsizlik, öğrencinin evine gönderilmesine neden oldu.)
18. Sometimes disobedience is necessary to challenge unjust laws. (Bazen adaletsiz yasaları sorgulamak için itaatsizlik gereklidir.)
19. The athlete was penalized for his disobedience to the referee’s instructions. (Sporcu, hakemin talimatlarına karşı itaatsizlik nedeniyle cezalandırıldı.)
20. Disobedience to environmental regulations can have long-term consequences for the planet. (Çevre düzenlemelerine karşı itaatsizlik, gezegen için uzun vadeli sonuçlara neden olabilir.)