Disintegrate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disintegrate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disintegrate

Disintegrate, dağılmak veya parçalara ayrılmak anlamına gelir.

  1. The old bridge began to disintegrate under the weight of the heavy truck. (Eski köprü ağır bir kamyonun ağırlığı altında parçalara ayrılmaya başladı.)
  2. If we don’t take care of our relationship, it will disintegrate over time. (İlişkimizi önemsemazsak, zamanla dağılacak.)
  3. The tablet will disintegrate in water. (Tablet suya atıldığında dağılacak.)
  4. The dictator’s regime started to disintegrate as soon as the rebellion began. (Diktatörün rejimi, ayaklanma başladığı anda dağılmaya başladı.)
  5. The ancient manuscript had disintegrated into fragments over the centuries. (Antik el yazması, yüzyıllar içinde parçalara ayrılmıştı.)
  6. The company’s finances began to disintegrate after the scandal was uncovered. (Skandal ortaya çıktıktan sonra şirketin finansal durumu kötüleşmeye başladı.)
  7. The glue failed to hold the pieces together, causing the sculpture to disintegrate. (Yapıştırıcı parçaları bir arada tutamadı ve heykel dağılmaya başladı.)
  8. The team’s strategy began to disintegrate when the key player was injured. (Ana oyuncu yaralandığında, takımın stratejisi dağılmaya başladı.)
  9. The city’s infrastructure is starting to disintegrate due to years of neglect. (Yıllar boyunca ihmal edildiği için şehrin altyapısı dağılmaya başlıyor.)
  10. The disintegrating paper bags made a mess on the street. (Dağılan kağıt torbalar sokakta bir dağınıklık yarattı.)
  11. The meteoroid disintegrated upon entering the Earth’s atmosphere. (Meteor, Dünya atmosferine girdiğinde dağıldı.)
  12. The singer’s career began to disintegrate after her controversial remarks. (Tartışmalı açıklamaları sonrasında şarkıcının kariyeri dağılmaya başladı.)
  13. The team’s morale disintegrated after their fifth consecutive loss. (Beşinci ardışık mağlubiyetlerinden sonra takımın moral değeri düştü.)
  14. The iceberg disintegrated into smaller pieces as it floated away. (Buzdağı uzaklaştıkça küçük parçalara ayrıldı.)
  15. The fabric disintegrated after years of exposure to the sun. (Kumaş, yıllarca güneşe maruz kaldıktan sonra dağıldı.)
  16. The government’s authority began to disintegrate as corruption became more widespread. (Yolsuzluk daha yaygın hale geldikçe, hükümetin otoritesi dağılmaya başladı.)
  17. The cake began to disintegrate when it was left out in the sun too long. (Kek, güneşte çok uzun süre bırakıldığında dağılmaya başladı.)
  18. The
  1. The metal structure of the building began to disintegrate due to rust and corrosion. (Binanın metal yapısı, pas ve korozyon nedeniyle dağılmaya başladı.)
  2. The community’s unity began to disintegrate as different groups formed and pursued their own interests. (Farklı gruplar oluştu ve kendi çıkarlarını takip etmeye başladığında topluluğun birliği dağılmaya başladı.)
  3. The painting disintegrated when it was exposed to high humidity in the storage room. (Depolama odasındaki yüksek nem seviyesi nedeniyle tablo dağıldı.)

(Türkçe anlamlarını ve örnek cümlelerini belirtmek için mavi ve kalın HTML etiketleri kullanılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.