Disillusionment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disillusionment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disillusionment Nedir?


Disillusionment, hayal kırıklığı, umutsuzluk, gerçeklerle yüzleşme ve hayalperestliğin sona ermesi gibi anlamlara gelir. Bu kelime, bir kişinin önceden inandığı bir şeye veya ideale artık inanmaması veya onu yetersiz bulması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. After years of hard work, he experienced disillusionment when he was passed over for promotion. (Yıllarca sıkı çalışmanın ardından terfi edilmemesi ile hayal kırıklığı yaşadı.)
  2. The failure of the business was a huge source of disillusionment for him. (İşin başarısızlığı, onun için büyük bir hayal kırıklığı kaynağı oldu.)
  3. She had a sense of disillusionment when she realized that her ideal job was not as fulfilling as she had thought. (İdeal işinin düşündüğü kadar tatmin edici olmadığını fark edince, hayal kırıklığı hissetti.)
  4. The politician’s inability to keep his promises led to the disillusionment of his supporters. (Politikacının vaatlerini yerine getiremeyişi, destekçilerinin hayal kırıklığına neden oldu.)
  5. His disillusionment with love led him to become a cynic. (Aşka olan hayal kırıklığı, onun bir şüpheciliğe dönüşmesine neden oldu.)
  6. The student’s disillusionment with the education system made her drop out of school. (Eğitim sistemiyle ilgili hayal kırıklığı, öğrencinin okulu bırakmasına neden oldu.)
  7. The artist’s disillusionment with the art world caused him to give up painting altogether. (Sanat dünyasına olan hayal kırıklığı, onu tamamen resim yapmaktan vazgeçirdi.)
  8. Her disillusionment with the political system made her decide not to vote. (Siyasi sistemle ilgili hayal kırıklığı, onun oy kullanmama kararı almasına neden oldu.)
  9. His disillusionment with his career led him to take a break and reassess his priorities. (Kariyeriyle ilgili hayal kırıklığı, onun mola verip önceliklerini yeniden değerlendirmesine yol açtı.)
  10. The team’s string of losses caused a sense of disillusionment among the fans. (Takımın ardı ardına gelen yenilgileri, taraftarlarda hayal kırıklığı hissi yarattı.)
  11. The reality of the situation shattered his illusion, leading to disillusionment. (Durumun gerçekliği, illüzyonunu yok etti ve hayal kırıklığına neden oldu.)
  12. He experienced a profound disillusionment with the political system after witnessing corruption firsthand. (Doğrudan tanıklık ettiği yolsuzluklar sonrasında, siyasi sistemle ilgili derin bir hayal kırıklığı yaşadı.)
  13. The lack of progress in the company caused widespread disillusionment among the employees. (Şirketteki ilerlemenin eksikliği

, çalışanlar arasında yaygın bir hayal kırıklığına neden oldu.)
14. His disillusionment with the justice system led him to lose faith in the system altogether. (Adalet sistemiyle ilgili hayal kırıklığı, onun sisteme tamamen güvenini kaybetmesine neden oldu.)

  1. The environmentalist’s disillusionment with the government’s response to climate change made her turn to activism. (Çevrecinin, hükümetin iklim değişikliğine verdiği yanıtla ilgili hayal kırıklığı, aktivizme yönelmesine neden oldu.)
  2. The athlete’s injury caused a sense of disillusionment as she realized her dreams of competing in the Olympics were over. (Sporcu, Olimpiyatlarda yarışma hayallerinin bittiğini fark ettiğinde, sakatlığı hayal kırıklığı hissi yarattı.)
  3. The journalist’s disillusionment with the media industry led her to quit her job and pursue independent journalism. (Gazetecinin medya sektörüyle ilgili hayal kırıklığı, işinden ayrılıp bağımsız gazeteciliğe yönelmesine neden oldu.)
  4. The musician’s disillusionment with the music industry caused her to turn to crowdfunding to finance her album. (Müzi̇si̇yenin müzik sektörüyle ilgili hayal kırıklığı, albümünü finanse etmek için kitle fonlamasına yönelmesine neden oldu.)
  5. The teacher’s disillusionment with the education system made her reconsider her career path. (Öğretmenin eğitim sistemiyle ilgili hayal kırıklığı, kariyer yolunu yeniden düşünmesine neden oldu.)
  6. His disillusionment with humanity led him to seek solace in nature. (İnsanlıkla ilgili hayal kırıklığı, doğada teselli aramasına yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.