Dishevel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dishevel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dishevel Nedir?

Dishevel, dağınık, düzensiz ve dağınık bir şekilde görünmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She arrived at the party with disheveled hair. (Saçları dağınık bir şekilde partiye geldi.)
  2. His clothes were disheveled after the long hike. (Uzun yürüyüşten sonra giysileri dağınık oldu.)
  3. The wind had disheveled the garden furniture. (Rüzgar bahçe mobilyalarını dağıttı.)
  4. She looked disheveled and tired after a long day at work. (Uzun bir iş gününden sonra dağınık ve yorgun görünüyordu.)
  5. The cat’s fur was disheveled after playing outside. (Kedinin tüyleri dışarıda oynamaktan dağınık oldu.)
  6. The child’s hair was disheveled after playing on the playground. (Çocuğun saçları oyun alanında oynamaktan dağınık oldu.)
  7. He rushed into the meeting room with a disheveled appearance. (Dağınık bir görünümle toplantı odasına koştu.)
  8. The storm had disheveled the landscape, leaving fallen trees and debris. (Fırtına manzarayı dağıtmış, devrilmiş ağaçlar ve enkaz bırakmıştı.)
  9. She woke up with disheveled sheets and pillows. (Uyandığında dağınık çarşaflar ve yastıklarla karşılaştı.)
  10. His beard was disheveled and unkempt. (Sakalı dağınık ve bakımsızdı.)
  11. The dancer’s hair became disheveled during the energetic performance. (Dansçının saçları enerjik performans sırasında dağınık hale geldi.)
  12. The wind disheveled the pages of her book as she read outside. (Dışarıda okurken rüzgar kitabının sayfalarını dağıttı.)
  13. The disheveled room showed signs of a struggle. (Dağınık oda bir mücadelenin izlerini taşıyordu.)
  14. The baby’s hair was disheveled after taking off its hat. (Bebeğin saçları şapkasını çıkardıktan sonra dağınık oldu.)
  15. He had a disheveled look after spending the night on the streets. (Sokaklarda geçirdiği gece sonrası dağınık bir görünümü vardı.)
  16. The actor’s disheveled appearance suited his role as a homeless man. (Oyuncunun dağınık görünümü, evsiz bir adam rolüne uyguntu.)
  17. The dog’s fur was disheveled after running through the woods. (Köpeğin tüyleri ormanın içinden koştuğu için dağınık oldu.)
  18. She tried to fix her disheveled dress before entering the restaurant. (Restorana girmeden önce dağınık elbisesini düzeltmeye çalıştı.)
  19. The disheveled bed suggested a restless night. (Dağınık y

atak, huzursuz bir gece geçirildiğini düşündürdü.)
20. The disheveled state of the kitchen indicated a busy morning. (Mutfaktaki dağınık hal, yoğun bir sabahın işaretçisiydi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Saçları dağınık bir şekilde partiye geldi.
  2. Uzun yürüyüşten sonra giysileri dağınık oldu.
  3. Rüzgar bahçe mobilyalarını dağıttı.
  4. Uzun bir iş gününden sonra dağınık ve yorgun görünüyordu.
  5. Kedinin tüyleri dışarıda oynamaktan dağınık oldu.
  6. Çocuğun saçları oyun alanında oynamaktan dağınık oldu.
  7. Dağınık bir görünümle toplantı odasına koştu.
  8. Fırtına manzarayı dağıtmış, devrilmiş ağaçlar ve enkaz bırakmıştı.
  9. Uyandığında dağınık çarşaflar ve yastıklarla karşılaştı.
  10. Sakalı dağınık ve bakımsızdı.
  11. Dansçının saçları enerjik performans sırasında dağınık hale geldi.
  12. Dışarıda okurken rüzgar kitabının sayfalarını dağıttı.
  13. Dağınık oda bir mücadelenin izlerini taşıyordu.
  14. Bebeğin saçları şapkasını çıkardıktan sonra dağınık oldu.
  15. Sokaklarda geçirdiği gece sonrası dağınık bir görünümü vardı.
  16. Oyuncunun dağınık görünümü, evsiz bir adam rolüne uygun.
  17. Köpeğin tüyleri ormanın içinden koştuğu için dağınık oldu.
  18. Restorana girmeden önce dağınık elbisesini düzeltmeye çalıştı.
  19. Dağınık yatak huzursuz bir gece geçirildiğini düşündürdü.
  20. Mutfaktaki dağınık hal, yoğun bir sabahın işaretçisiydi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.