Discrete İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Discrete İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Discrete Nedir?

Discrete, “ayrık” veya “kesikli” anlamlarına gelir ve matematiksel veya bilgisayar bilimlerinde sıklıkla kullanılır. Discrete, sürekli bir özellik yerine ayrık bir değere sahip olan bir değişkene atıfta bulunur.

Örnek Cümleler:

1. The values of this function are discrete, not continuous. (Bu fonksiyonun değerleri kesikli, sürekli değil.)
2. He made a discrete inquiry into the matter. (Mesele hakkında kesin bir soruşturma yaptı.)
3. The company’s discrete divisions each focus on a specific product line. (Şirketin ayrık bölümleri her biri belirli bir ürün hattına odaklanır.)
4. The data was divided into discrete categories. (Veriler kesikli kategorilere ayrıldı.)
5. The computer can only process discrete data, not continuous data. (Bilgisayar yalnızca kesikli verileri işleyebilir, sürekli verileri değil.)
6. The steps in the algorithm are discrete and clearly defined. (Algoritmadaki adımlar kesikli ve net bir şekilde tanımlanmıştır.)
7. The company took discrete steps to protect its confidential information. (Şirket gizli bilgilerini korumak için kesin adımlar attı.)
8. The population was divided into discrete age groups. (Nüfus kesikli yaş gruplarına ayrıldı.)
9. The discrete components of the machine were easy to replace. (Makinenin ayrık bileşenleri kolayca değiştirilebilir.)
10. The data points on the graph were discrete and not connected. (Grafikteki veri noktaları kesikli ve birbirine bağlı değil.)
11. He made a discrete gesture to indicate that the meeting was over. (Toplantının bittiğini belirtmek için kesin bir jest yaptı.)
12. The function has a set of discrete values at certain intervals. (Fonksiyon belirli aralıklarda kesikli değerler içerir.)
13. The project was broken down into discrete tasks. (Proje kesikli görevlere bölündü.)
14. The computer program can only handle discrete inputs. (Bilgisayar programı yalnızca kesikli girdileri işleyebilir.)
15. The discrete nature of the problem made it easier to solve. (Sorunun kesikli doğası, çözümünü kolaylaştırdı.)
16. The system was designed to discretely monitor the temperature. (Sistem sıcaklığı kesin bir şekilde izlemek için tasarlandı.)
17. The items in the list are discrete, not continuous. (Listedeki öğeler kesikli, sürekli değil.)
18. The company has a discrete set of rules for employee conduct. (Şirketin çalışan davranışları için kesin bir kurallar kümesi vardır.)
19. The function has a range of discrete values that can be plotted on a graph. (Fonksiyon bir graf

19. …that can be plotted on a graph. (Fonksiyon bir grafik üzerinde çizilebilecek kesikli bir değer aralığına sahiptir.)
20. The discrete nature of the data made it difficult to draw any meaningful conclusions. (Verilerin kesikli doğası, anlamlı sonuçlar çıkarmayı zorlaştırdı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Kesikli, sürekli değil
2. Kesin bir, net
3. Ayrık
4. Kesikli kategoriler
5. Kesikli veriler, sürekli veriler değil
6. Kesikli adımlar, tanımlanmış
7. Kesin adımlar
8. Kesikli yaş grupları
9. Ayrık bileşenler
10. Kesikli veri noktaları, birbirine bağlı değil
11. Kesin bir jest
12. Belirli aralıklarda kesikli değerler
13. Kesikli görevler
14. Kesikli girdiler
15. Kesikli doğa, çözümü kolaylaştırır
16. Kesin bir şekilde izlemek
17. Kesikli öğeler, sürekli değil
18. Kesin bir kurallar kümesi
19. Grafik üzerinde çizilebilecek kesikli bir değer aralığı
20. Kesikli doğa, anlamlı sonuçlar çıkarmayı zorlaştırır.