Disclosure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disclosure İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disclosure Nedir?

Disclosure, bir şeyin açıklanması veya ortaya konması anlamına gelir. Bu terim, genellikle bir şirketin veya bir kişinin finansal bilgilerini veya diğer önemli bilgilerini açıklaması için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The company’s disclosure statement revealed its financial performance. (Şirketin açıklama bildirisi, finansal performansını ortaya koydu.)
  2. The government requires full disclosure of all political donations. (Hükümet, tüm siyasi bağışların tam açıklanmasını gerektirir.)
  3. The contract included a non-disclosure clause. (Sözleşme, bir gizlilik maddesi içeriyordu.)
  4. The disclosure of the company’s environmental impact caused public outrage. (Şirketin çevresel etkisinin açıklanması halkta öfke yarattı.)
  5. The lawyer advised his client to make a full disclosure of the facts. (Avukatı müvekkiline gerçeklerin tam bir şekilde açıklanması konusunda tavsiyede bulundu.)
  6. The company’s annual report contained a disclosure about pending lawsuits. (Şirketin yıllık raporu, bekleyen davalara ilişkin bir açıklama içeriyordu.)
  7. The lack of disclosure about the product’s side effects led to a lawsuit. (Ürünün yan etkileri hakkında yeterli açıklama yapılmaması bir dava ile sonuçlandı.)
  8. The government is expected to make a disclosure about the investigation next week. (Hükümetin önümüzdeki hafta soruşturma ile ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.)
  9. The whistleblower’s disclosure of illegal activities led to a criminal investigation. (İhlalleri açıklayan ihbarcının ifşası, bir suç soruşturmasına yol açtı.)
  10. The company’s disclosure policy requires all employees to report any conflicts of interest. (Şirketin açıklama politikası, tüm çalışanların çıkar çatışmalarını bildirmelerini gerektirir.)
  11. The journalist’s disclosure of classified information led to a government inquiry. (Gazetecinin gizli bilgileri açıklaması, bir hükümet soruşturmasına yol açtı.)
  12. The company’s disclosure of its data breach resulted in a loss of customer trust. (Şirketin veri ihlalini açıklaması, müşteri güveninin kaybına neden oldu.)
  13. The lawsuit forced the company to make a full disclosure of its business practices. (Dava, şirketin iş uygulamalarının tam bir açıklamasını yapmasını zorladı.)
  14. The company’s disclosure of its CEO’s resignation came as a surprise to investors. (Şirketin CEO’nun istifasını açıklaması yatırımcılar için bir sürpriz oldu.)
  15. The non-disclosure agreement prevented the employee from discussing the project with anyone outside the company. (Gizlilik sözleşmesi, çalışanın proje hakkında

şirket dışındaki herhangi biriyle konuşmasını engelledi.)
16. The company’s disclosure of its plans to expand internationally was met with enthusiasm by investors. (Şirketin uluslararası genişleme planlarını açıklaması yatırımcılar tarafından coşkuyla karşılandı.)

  1. The government’s disclosure of the classified documents sparked a national security crisis. (Hükümetin sınıflandırılmış belgeleri açıklaması ulusal güvenlik krizine neden oldu.)
  2. The company’s disclosure of its new product led to a surge in stock prices. (Şirketin yeni ürününü açıklaması hisse senedi fiyatlarında bir artışa neden oldu.)
  3. The non-disclosure agreement prevented the former employee from revealing confidential information to his new employer. (Gizlilik sözleşmesi, eski çalışanın yeni işverenine gizli bilgi vermesini engelledi.)
  4. The company’s disclosure of its partnership with a leading technology firm generated excitement among industry insiders. (Şirketin önde gelen bir teknoloji firması ile ortaklık kurduğunu açıklaması, sektör içinde heyecan yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.