Disclose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disclose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disclose (Açıklamak)

Disclose kelimesi, bir şeyin açıklanması, ifşa edilmesi veya ortaya konması anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyi açıklarken, duyururken veya ortaya çıkarırken kullanılır.

1. She refused to disclose the source of her information. (Bilgisinin kaynağını açıklamayı reddetti.)
2. The company was required to disclose details about the merger. (Şirket birleşmesiyle ilgili detayları açıklama zorunluluğundaydı.)
3. The government refused to disclose the number of casualties in the war. (Hükümet savaşta ölenlerin sayısını açıklamayı reddetti.)
4. The lawyer asked the witness to disclose all the facts. (Avukat, tanığın tüm gerçekleri açıklamasını istedi.)
5. The website requires users to disclose personal information. (Web sitesi kullanıcıların kişisel bilgilerini açıklamasını istiyor.)
6. The celebrity decided to disclose her struggles with mental health. (Ünlü, zihinsel sağlık sorunlarıyla ilgili mücadelesini açıklamaya karar verdi.)
7. The whistleblower disclosed the company’s illegal activities. (İhbarcı, şirketin yasa dışı faaliyetlerini ifşa etti.)
8. The police department refused to disclose information about ongoing investigations. (Polis departmanı devam eden soruşturmalarla ilgili bilgi vermekten kaçındı.)
9. The company is required by law to disclose any potential conflicts of interest. (Şirketin, olası çıkar çatışmalarını açıklama yasal bir zorunluluğu vardır.)
10. The journalist disclosed the politician’s involvement in the corruption scandal. (Gazeteci, siyasetçinin yolsuzluk skandalına karıştığını açıkladı.)
11. The company disclosed its financial results for the year. (Şirket, yılın finansal sonuçlarını açıkladı.)
12. The actress refused to disclose details about her upcoming project. (Oyuncu, yakında yapacağı proje hakkında detay vermekten kaçındı.)
13. The government was forced to disclose classified information about the military operation. (Hükümet, askeri operasyonla ilgili gizli bilgileri açıklamak zorunda kaldı.)
14. The bank disclosed a security breach that affected millions of customers. (Banka, milyonlarca müşteriyi etkileyen bir güvenlik ihlalini açıkladı.)
15. The author decided to disclose the inspiration behind her latest book. (Yazar, son kitabının arkasındaki ilham kaynağını açıklamaya karar verdi.)
16. The politician refused to disclose his tax returns. (Politikacı, vergi beyannamelerini açıklamayı reddetti.)
17. The company disclosed plans to launch a new product line. (Şirket, yeni bir ürün hattı başlatma planlarını açıkladı.)
18. The athlete disclosed his struggles with injury and recovery. (S

18. The athlete disclosed his struggles with injury and recovery. (Sporcu, sakatlık ve iyileşme sürecindeki mücadelesini açıkladı.)
19. The teacher was required to disclose any conflicts of interest in the grading process. (Öğretmen, not verme sürecindeki çıkar çatışmalarını açıklama zorunluluğundaydı.)
20. The company’s annual report disclosed information about its environmental impact. (Şirketin yıllık raporu, çevresel etkisiyle ilgili bilgileri açıkladı.)