Disburser İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disburser İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disburser Nedir?

Disburser, ödemeleri gerçekleştiren kişi ya da kurumlara verilen genel bir addır. Bu kişi ya da kurumlar, belirli bir bütçe dahilinde harcamaları gerçekleştirirler.

Örnek Cümleler:

1. The disburser of the company was responsible for managing all the financial transactions. (Şirketin ödeme işlemlerinden sorumlu olan kişi, tüm finansal işlemleri yönetmekten sorumluydu.)
2. As the disburser for the project, he was in charge of distributing funds to the various departments. (Projenin ödeme işlemlerinden sorumlu kişi olarak, çeşitli departmanlara fon dağıtma görevindeydi.)
3. The disburser made sure that all the bills were paid on time. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm faturaların zamanında ödenmesinden emin oldu.)
4. The disburser was responsible for reconciling the company’s bank statements. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, şirketin banka hesaplarının mutabakatını yapmaktan sorumluydu.)
5. The disburser prepared the payroll for all the employees. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm çalışanlar için maaş bordrosunu hazırladı.)
6. The disburser managed the company’s expense reports. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, şirketin gider raporlarını yönetti.)
7. The disburser ensured that all the expenses were within the company’s budget. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm harcamaların şirketin bütçesi dahilinde olduğundan emin oldu.)
8. The disburser maintained accurate records of all the financial transactions. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm finansal işlemlerin doğru kayıtlarını tuttu.)
9. The disburser issued payments to the vendors on behalf of the company. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, şirket adına tedarikçilere ödemeleri gerçekleştirdi.)
10. The disburser worked closely with the accounting department to ensure financial accuracy. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, finansal doğruluğun sağlanması için muhasebe departmanıyla yakın çalıştı.)
11. The disburser monitored the company’s cash flow on a daily basis. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, şirketin günlük nakit akışını takip etti.)
12. The disburser was responsible for managing the company’s petty cash. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, şirketin küçük nakit paralarını yönetmekten sorumluydu.)
13. The disburser reviewed all the invoices before processing payments. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, ödemeleri işlemden önce tüm faturaları gözden geç

irdi.)
14. The disburser ensured that all the payments were authorized by the appropriate personnel. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm ödemelerin uygun personel tarafından yetkilendirildiğinden emin oldu.)

15. The disburser provided financial reports to the management team on a regular basis. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, düzenli olarak yönetim ekibine finansal raporlar sağladı.)
16. The disburser worked with the procurement team to ensure that all the purchases were properly documented. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm satın alımların uygun şekilde belgelendirildiğinden emin olmak için satın alma ekibiyle çalıştı.)
17. The disburser maintained a database of all the company’s vendors. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, şirketin tüm tedarikçilerinin veritabanını tuttu.)
18. The disburser processed all the employee expense reports. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm çalışanların gider raporlarını işledi.)
19. The disburser was responsible for handling all the company’s financial transactions with accuracy and integrity. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, tüm şirketin finansal işlemlerini doğruluk ve dürüstlükle yönetmekten sorumlu oldu.)
20. The disburser had to be familiar with all the relevant financial regulations and laws. (Ödeme işlemlerinden sorumlu kişi, ilgili tüm finansal düzenlemeler ve yasalar hakkında bilgi sahibi olmak zorundaydı.)