Disarray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Disarray
Disarray, düzensizlik, karışıklık, karmaşa anlamına gelir.
- The sudden change in management has caused disarray among the employees. (Aniden yapılan yönetim değişikliği çalışanlar arasında karışıklık yarattı.)
- The house was in disarray after the party. (Partiden sonra ev düzensiz bir haldeydi.)
- The disarray in the classroom was noticeable when the teacher was absent. (Öğretmen yokken sınıftaki karışıklık fark edilir bir hal almıştı.)
- The disarray of the books on the shelf made it difficult to find the one I was looking for. (Raf üzerindeki kitapların düzensizliği, aradığım kitabı bulmayı zorlaştırdı.)
- The disarray of the store shelves made it difficult to find the product I was looking for. (Mağaza raflarındaki düzensizlik aradığım ürünü bulmayı zorlaştırdı.)
- The disarray in the kitchen after cooking a big meal was overwhelming. (Büyük bir yemek pişirme sonrası mutfaktaki karışıklık eziciydi.)
- The political disarray in the country has caused unrest among the citizens. (Ülkedeki siyasi düzensizlik, vatandaşlar arasında huzursuzluk yarattı.)
- The disarray in the office was a clear indication of poor management. (Ofisteki karışıklık, kötü yönetimin açık bir göstergesiydi.)
- The disarray in the traffic was caused by a major accident on the highway. (Trafikteki karışıklık, otoyolda yaşanan büyük bir kazadan kaynaklandı.)
- The disarray in the hotel room indicated that the previous guest was not very tidy. (Otel odasındaki düzensizlik, önceki misafirin pek titiz olmadığını gösteriyordu.)
- The disarray in the garden was due to neglect during the winter months. (Bahçedeki karışıklık, kış aylarında ihmal edilmesinden kaynaklanıyordu.)
- The disarray in the store was caused by a rush of customers during the sale. (Satış sırasında müşteri akını, mağazadaki karışıklığı tetikledi.)
- The disarray in the classroom was a result of the students not following the rules. (Sınıftaki düzensizlik, öğrencilerin kurallara uymamasından kaynaklandı.)
- The disarray in the museum was caused by a group of rowdy visitors. (Müzede yaşanan düzensizlik, gürültülü ziyaretçilerin sebep olduğu bir durumdu.)
- The disarray in the warehouse was due to a lack of organization. (Depodaki karışıklık, düzenleme eksikliğinden kaynaklanıyordu.)
- The disarray in the kitchen cabinets made it hard to find the right ingredients. (Mutfak dolaplarındaki düzensizlik, doğru malzemeleri bulmayı zorlaştırdı.)
- The dis
array in the computer files was caused by a virus that corrupted the system. (Bilgisayar dosyalarındaki düzensizlik, sistemi bozan bir virüs tarafından oluşturuldu.)
18. The disarray in the restaurant kitchen was due to a lack of communication between the chefs. (Restoran mutfağındaki düzensizlik, şefler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklandı.)
- The disarray in the classroom was a result of the teacher not being able to control the students. (Sınıftaki düzensizlik, öğretmenin öğrencileri kontrol edememesinden kaynaklandı.)
- The disarray in the house was caused by a sudden power outage. (Evin düzensizliği, aniden yaşanan bir elektrik kesintisinden kaynaklandı.)
Turkish translations:
- Aniden yapılan yönetim değişikliği çalışanlar arasında karışıklık yarattı.
- Partiden sonra ev düzensiz bir haldeydi.
- Öğretmen yokken sınıftaki karışıklık fark edilir bir hal almıştı.
- Raf üzerindeki kitapların düzensizliği, aradığım kitabı bulmayı zorlaştırdı.
- Mağaza raflarındaki düzensizlik aradığım ürünü bulmayı zorlaştırdı.
- Büyük bir yemek pişirme sonrası mutfaktaki karışıklık eziciydi.
- Ülkedeki siyasi düzensizlik, vatandaşlar arasında huzursuzluk yarattı.
- Ofisteki karışıklık, kötü yönetimin açık bir göstergesiydi.
- Trafikteki karışıklık, otoyolda yaşanan büyük bir kazadan kaynaklandı.
- Otel odasındaki düzensizlik, önceki misafirin pek titiz olmadığını gösteriyordu.
- Bahçedeki karışıklık, kış aylarında ihmal edilmesinden kaynaklanıyordu.
- Satış sırasında müşteri akını, mağazadaki karışıklığı tetikledi.
- Sınıftaki düzensizlik, öğrencilerin kurallara uymamasından kaynaklandı.
- Müzede yaşanan düzensizlik, gürültülü ziyaretçilerin sebep olduğu bir durumdu.
- Depodaki karışıklık, düzenleme eksikliğinden kaynaklanıyordu.
- Mutfak dolaplarındaki düzensizlik, doğru malzemeleri bulmayı zorlaştırdı.
- Bilgisayar dosyalarındaki düzensizlik, sistemi bozan bir virüs tarafından oluşturuldu.
- Restoran mutfağındaki düzensizlik, şefler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklandı.
- Sınıftaki düzensizlik, öğretmenin öğrencileri kontrol edememesinden kaynaklandı.
- E
Hemen Yorum Yaz