Disarray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disarray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disarray

Disarray, düzensizlik, karışıklık, karmaşa anlamına gelir.

  1. The sudden change in management has caused disarray among the employees. (Aniden yapılan yönetim değişikliği çalışanlar arasında karışıklık yarattı.)
  2. The house was in disarray after the party. (Partiden sonra ev düzensiz bir haldeydi.)
  3. The disarray in the classroom was noticeable when the teacher was absent. (Öğretmen yokken sınıftaki karışıklık fark edilir bir hal almıştı.)
  4. The disarray of the books on the shelf made it difficult to find the one I was looking for. (Raf üzerindeki kitapların düzensizliği, aradığım kitabı bulmayı zorlaştırdı.)
  5. The disarray of the store shelves made it difficult to find the product I was looking for. (Mağaza raflarındaki düzensizlik aradığım ürünü bulmayı zorlaştırdı.)
  6. The disarray in the kitchen after cooking a big meal was overwhelming. (Büyük bir yemek pişirme sonrası mutfaktaki karışıklık eziciydi.)
  7. The political disarray in the country has caused unrest among the citizens. (Ülkedeki siyasi düzensizlik, vatandaşlar arasında huzursuzluk yarattı.)
  8. The disarray in the office was a clear indication of poor management. (Ofisteki karışıklık, kötü yönetimin açık bir göstergesiydi.)
  9. The disarray in the traffic was caused by a major accident on the highway. (Trafikteki karışıklık, otoyolda yaşanan büyük bir kazadan kaynaklandı.)
  10. The disarray in the hotel room indicated that the previous guest was not very tidy. (Otel odasındaki düzensizlik, önceki misafirin pek titiz olmadığını gösteriyordu.)
  11. The disarray in the garden was due to neglect during the winter months. (Bahçedeki karışıklık, kış aylarında ihmal edilmesinden kaynaklanıyordu.)
  12. The disarray in the store was caused by a rush of customers during the sale. (Satış sırasında müşteri akını, mağazadaki karışıklığı tetikledi.)
  13. The disarray in the classroom was a result of the students not following the rules. (Sınıftaki düzensizlik, öğrencilerin kurallara uymamasından kaynaklandı.)
  14. The disarray in the museum was caused by a group of rowdy visitors. (Müzede yaşanan düzensizlik, gürültülü ziyaretçilerin sebep olduğu bir durumdu.)
  15. The disarray in the warehouse was due to a lack of organization. (Depodaki karışıklık, düzenleme eksikliğinden kaynaklanıyordu.)
  16. The disarray in the kitchen cabinets made it hard to find the right ingredients. (Mutfak dolaplarındaki düzensizlik, doğru malzemeleri bulmayı zorlaştırdı.)
  17. The dis

array in the computer files was caused by a virus that corrupted the system. (Bilgisayar dosyalarındaki düzensizlik, sistemi bozan bir virüs tarafından oluşturuldu.)
18. The disarray in the restaurant kitchen was due to a lack of communication between the chefs. (Restoran mutfağındaki düzensizlik, şefler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklandı.)

  1. The disarray in the classroom was a result of the teacher not being able to control the students. (Sınıftaki düzensizlik, öğretmenin öğrencileri kontrol edememesinden kaynaklandı.)
  2. The disarray in the house was caused by a sudden power outage. (Evin düzensizliği, aniden yaşanan bir elektrik kesintisinden kaynaklandı.)

Turkish translations:

  1. Aniden yapılan yönetim değişikliği çalışanlar arasında karışıklık yarattı.
  2. Partiden sonra ev düzensiz bir haldeydi.
  3. Öğretmen yokken sınıftaki karışıklık fark edilir bir hal almıştı.
  4. Raf üzerindeki kitapların düzensizliği, aradığım kitabı bulmayı zorlaştırdı.
  5. Mağaza raflarındaki düzensizlik aradığım ürünü bulmayı zorlaştırdı.
  6. Büyük bir yemek pişirme sonrası mutfaktaki karışıklık eziciydi.
  7. Ülkedeki siyasi düzensizlik, vatandaşlar arasında huzursuzluk yarattı.
  8. Ofisteki karışıklık, kötü yönetimin açık bir göstergesiydi.
  9. Trafikteki karışıklık, otoyolda yaşanan büyük bir kazadan kaynaklandı.
  10. Otel odasındaki düzensizlik, önceki misafirin pek titiz olmadığını gösteriyordu.
  11. Bahçedeki karışıklık, kış aylarında ihmal edilmesinden kaynaklanıyordu.
  12. Satış sırasında müşteri akını, mağazadaki karışıklığı tetikledi.
  13. Sınıftaki düzensizlik, öğrencilerin kurallara uymamasından kaynaklandı.
  14. Müzede yaşanan düzensizlik, gürültülü ziyaretçilerin sebep olduğu bir durumdu.
  15. Depodaki karışıklık, düzenleme eksikliğinden kaynaklanıyordu.
  16. Mutfak dolaplarındaki düzensizlik, doğru malzemeleri bulmayı zorlaştırdı.
  17. Bilgisayar dosyalarındaki düzensizlik, sistemi bozan bir virüs tarafından oluşturuldu.
  18. Restoran mutfağındaki düzensizlik, şefler arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklandı.
  19. Sınıftaki düzensizlik, öğretmenin öğrencileri kontrol edememesinden kaynaklandı.
  20. E

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.