Disarm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disarm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disarm Kelimesinin Türkçe Anlamı:


Disarm kelimesi “silahsızlandırmak” anlamına gelir.

  1. The government is trying to disarm rebel forces. (Hükümet, isyancı güçleri silahsızlandırmaya çalışıyor.)
  2. The police managed to disarm the suspect without any violence. (Polis, şüpheliyi herhangi bir şiddet kullanmadan silahsızlandırmayı başardı.)
  3. The soldier carefully disarmed the landmine. (Asker, dikkatlice mayını etkisiz hale getirdi.)
  4. The United Nations is working to disarm nuclear weapons. (Birleşmiş Milletler, nükleer silahları silahsızlandırmak için çalışıyor.)
  5. The treaty requires both countries to disarm their weapons. (Antlaşma, her iki ülkenin silahlarını silahsızlandırmalarını gerektiriyor.)
  6. The team was able to disarm the bomb just in time. (Takım, bombayı tam zamanında etkisiz hale getirmeyi başardı.)
  7. The government is offering incentives to encourage people to disarm illegal weapons. (Hükümet, insanları yasadışı silahları silahsızlandırmaya teşvik etmek için teşvikler sunuyor.)
  8. The soldier was trained to disarm enemy combatants. (Asker, düşman savaşçıları silahsızlandırmak için eğitildi.)
  9. The police are trying to disarm the criminal organization. (Polis, suç örgütünü silahsızlandırmaya çalışıyor.)
  10. The disarmament negotiations were successful. (Silahsızlanma müzakereleri başarılı oldu.)
  11. The activists are calling for the disarmament of all nuclear weapons. (Aktivistler, tüm nükleer silahların silahsızlandırılmasını talep ediyorlar.)
  12. The soldier was able to disarm the enemy soldier before he could fire. (Asker, düşman askerinin ateş etmeden önce silahsızlandırmayı başardı.)
  13. The government has implemented new policies to disarm the civilian population. (Hükümet, sivil nüfusu silahsızlandırmak için yeni politikalar uygulamıştır.)
  14. The disarmament process will take several months to complete. (Silahsızlanma süreci tamamlanması birkaç ay sürecek.)
  15. The peace negotiations included a plan to disarm both sides. (Barış müzakereleri, her iki tarafın silahsızlandırılması planını içeriyordu.)
  16. The disarmament campaign has been successful in reducing gun violence. (Silahsızlanma kampanyası, silahlı şiddeti azaltmada başarılı olmuştur.)
  17. The soldier used a special tool to disarm the bomb. (Asker, bombayı etkisiz hale getirmek için özel bir araç kullandı.)
  18. The disarmament treaty was signed by all participating countries. (Silahsızlanma antlaşması, tüm katılımcı ülkeler tarafından im

zalandı.)
19. The disarmament conference brought together representatives from different countries. (Silahsızlanma konferansı, farklı ülkelerden temsilcileri bir araya getirdi.)

  1. The organization is dedicated to promoting disarmament and peace. (Organizasyon, silahsızlanma ve barışı teşvik etmeye adanmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.