Dignitary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dignitary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dignitary (Türkçe anlamı: Önemli kişi)

Dignitary kelimesi, önemli ve saygın bir kişiyi ifade eder. Bu kişi, bir devlet başkanı, devlet adamı, dini lider, büyük bir kuruluşun yöneticisi veya herhangi bir alanda üst düzey bir yetkili olabilir.

Örnek cümleler:

1. The dignitary arrived in a limousine. (Önemli kişi limuzinle geldi.)
2. The dignitary was received by the President. (Önemli kişi, başkan tarafından kabul edildi.)
3. The dignitary delivered an inspiring speech. (Önemli kişi, ilham verici bir konuşma yaptı.)
4. The dignitary was escorted by security personnel. (Önemli kişi, güvenlik personeli tarafından eşlik edildi.)
5. The dignitary visited the war memorial. (Önemli kişi, savaş anıtını ziyaret etti.)
6. The dignitary was honored with a state dinner. (Önemli kişi, devlet yemeği ile onurlandırıldı.)
7. The dignitary met with the ambassador. (Önemli kişi, büyükelçi ile görüştü.)
8. The dignitary inspected the new hospital building. (Önemli kişi, yeni hastane binasını denetledi.)
9. The dignitary addressed the press conference. (Önemli kişi, basın toplantısında konuştu.)
10. The dignitary donated a large sum of money to charity. (Önemli kişi, hayır kurumuna büyük bir para bağışladı.)
11. The dignitary was accompanied by his entourage. (Önemli kişi, çevresi tarafından eşlik edildi.)
12. The dignitary received a warm welcome from the crowd. (Önemli kişi, kalabalık tarafından sıcak bir şekilde karşılandı.)
13. The dignitary reviewed the troops. (Önemli kişi, askerleri denetledi.)
14. The dignitary attended the summit meeting. (Önemli kişi, zirve toplantısına katıldı.)
15. The dignitary inspected the flood damage. (Önemli kişi, sel hasarını inceledi.)
16. The dignitary inaugurated the new school building. (Önemli kişi, yeni okul binasını açtı.)
17. The dignitary was greeted by the traditional dance performance. (Önemli kişi, geleneksel dans gösterisiyle karşılandı.)
18. The dignitary signed a trade agreement with the foreign minister. (Önemli kişi, yabancı bakanla bir ticaret anlaşması imzaladı.)
19. The dignitary inspected the construction site of the new bridge. (Önemli kişi, yeni köprü inşaatı alanını denetledi.)
20. The dignitary congratulated the winning team. (Önemli kişi, kazanan takımı tebrik etti.)

21. The dignitary was invited to deliver the commencement address at the university. (Önemli kişi, üniversitede mezuniyet konuşması yapmak için davet edildi.)
22. The dignitary received an honorary degree from the university. (Önemli kişi, üniversiteden fahri doktora aldı.)
23. The dignitary attended the ribbon-cutting ceremony of the new museum. (Önemli kişi, yeni müzenin açılış törenine katıldı.)
24. The dignitary participated in the peace negotiations between the two countries. (Önemli kişi, iki ülke arasındaki barış görüşmelerine katıldı.)
25. The dignitary was presented with a bouquet of flowers by the children. (Önemli kişi, çocuklar tarafından bir çiçek demetiyle karşılandı.)
26. The dignitary visited the refugee camp to assess the situation. (Önemli kişi, durumu değerlendirmek için mülteci kampını ziyaret etti.)
27. The dignitary was awarded the Nobel Peace Prize for his humanitarian work. (Önemli kişi, insanlık çalışmaları nedeniyle Nobel Barış Ödülü aldı.)
28. The dignitary inaugurated the new airport terminal building. (Önemli kişi, yeni havaalanı terminal binasını açtı.)
29. The dignitary attended the gala dinner hosted by the embassy. (Önemli kişi, elçilik tarafından düzenlenen gala yemeğine katıldı.)
30. The dignitary held a meeting with the CEOs of top companies. (Önemli kişi, üst düzey şirket yöneticileriyle bir toplantı düzenledi.)

Türkçe Karşılığı

• Önemli kişi
• İşaretli kişi
• Saygın şahsiyet
• Büyük adam
• Önde gelen şahıs
• Kıdemli kişi
• Üst düzey yönetici
• Yetkili kişi
• Devlet adamı
• Diplomat
• İdareci
• Patron
• Lider
• Reis
• Makam sahibi
• Adanmış
• Örnek insan
• Vekil
• Temsilci
• Resmi yetkili